Benim İçin Kanserle Dans;
Esra Ürkmez B.: Dünyanın öbür ucundan bana uzanan sevgi seli. Gözümü kapadığımda yüreklerini hissettiğim kocaman bir aile demek.
Gülay Yakın Ö.: Benim için 4 yıl önce kaybettiğim çok sevgili ablam ve 20 gün önce kaybettiğim güzeller güzeli kuzenim demek.
Burcu Kuzucu: Nefes almak gibi, su içmek gibi, hayat gibi işte. Kelimelerin anlatmaya yetemediği bir durum gibi. Kanserle dans ailesinden önce ne yapıyordum, boşamı geçirmişim ömürümü der gibi. Umudun hep var olduğunu ve her şeye ramen gülünmesi gerektiğini hayatına işlemek demek
Öznur Kösedağ: Kanserle dans benim için yalansız, riyasız, çıkarsız, istediğim an gerçekten yanımda olan bir aile demek.
Canan Canan: Benim için umudu, sevgiyi ve güzellikleri içinde barındıran koca yürekli bir aile demek.
Sevgi Sarı A.: Karşılıksız sevgi ve dua demek.
Ayşin İlçin K.: Duyguları en içten paylaşmak demek. Umudu, sevgiyi, saygıyı, hüznü, acıyı, mutluluğu paylaşıp kenetlenmek demek.
Hatice Saraç: Binlerce yüreğin tek yürek olması demek. Aynı bedende atan kalp gibi, görmeden sevebilmenin en güzel örneği demek. Duanın büyüklüğü, saygının sonsuzluğu, acının paylaşımı demek.
Ayşin Aksu: Hep güzellikler ve güç demek. Dünyanın öbür ucunda beni düşünen birileri var demek. Sevgi demek, umut demek, tanımadan yüzünü bile görmeden sevmek demek. Biz büyük bir aileyiz.
Feti Akdoğan: Karşılıklı saygı sevgi ve samimiyetle az da olsa bilgi de paylaşıp destek olmak, moral vermek demek.
Sevinç Avcı: Umudu hiç tanımadığın insanların yüreklerinde hissetmek, tanımadan sevmek, destek olmak, umut olmak. Kanserle Dans kocaman bir aile, hiç bitmeyen sevgi pınarı.
Dilek Şengün: Benim için 38 gün önce melek olan babam demek. Onun azmi, en zor zamanlarında yaşama tutunması, sizlerin hikayeleriyle umutlanması demek. Tabi en zor günlerinde bana, dolayısıyla anneme ve babama da umut veren, destek olan geniş bir aile demek. Babamı kaybetmiş olsam bile umut demek.
Zerrin Altın T.: Kanserle dans birçoğunun birbirini hiç görmediği, seslerini duymadığı halde uzaklara uzanan bir sevgi köprüsü benim için. Yüreği güzel sizlerin, ellerimizi gönüllerimizi birleştirdiği bir köprü. Hasta arkadaşlarımıza şifa için Mevlaya uzanan eller, acılarını paylaşmak. Allahın onları sevdiklerine ve sevenlerine bağışlaması, acılarını dindirmesi için dua ile geçen geceler demek. Keşke yanlarında olsaydın, ellerini tutup olan enerjimi de onlara verseydim diye hayıflanmak. Aile üyelerinin azmini görüp aman Allahım ben nelere üzülmüşüm meğer diye kendine kızmak. Her sabah gördüğü güneşin, adlığı her nefesin onların sayesinde daha bir tadını çıkarmak. Ne yapabilirim de tatlı yavrularımızın yüzünü güldürebilirim diye düşünmek, imanları zorlamak.
Fulya Çınar: Sonsuz bir sevgi yumağı, sevgi seli, aile, can, saf bir sevgi zinciri demek. Sonsuz, ucu bucağı olmayan. Seviyorum sizi
Nalan Aydemir: Benim için Roma demek. Ne alaka demeyin. Halk arasında bütün yollar Romaya çıkar diye bir laf vardır. Bizim yollarımız iki melek sayesinde birleşti ve aynı yöne giden insan seline dönüştü. Kıtaları aştık, kanserle savaştık, birbirimizi görmedik belki ama yüreklerimize dokunduk. Birlikte üzüldük, sevindik, aynı yolda yürümenin keyfiyle aynı şehirde oturanlar birbirini kucakladı. Güzel dostluklar edindik.
Mine Uludağ: Yalnız olmamak demek.
Sonay Son: Sanki Ebru ve Esra benim kırk yıllık dostummuş ve ben bu dostlarımın yaptığı bu güzel işi herkese duyurmayı kendime iş edinmiş gibi karşımdakine hararetli bir şekilde anlattığım, eğer önemsemiyorsa ikna çabalarına giriştiğim, hatta kendim kurmuşcasına sahiplendiğim, kendimi yalnız hissetmediğim, kocaman yüreği olan bir sürü insanı bir arada gördüğüm bir kitap. Sayfaları bizlere ait. Bir önceki günü beraber okuyoruz. Bir sonraki günü beraber yazıyoruz. Biz bu kanserle dans kitabının kahramanları ve yazarlarıyız.
Güler Midilli: Esra ve Ebru demek.
Müjgan Güvenç: Umudumu hiç kaybetmeden musmutlu olmak demek.
Öznur Tok K.: Hikayemin binlerce kopyası demek. Benim kalbim gibi atan, sevinci, üzüntüyü aynı tatda yaşayan binler demek. Paylaşmak hem sevinci, hem hüznü ve daha güçlü olmak destek verebilmek adına. Yeri gelir kahkaha, yeri gelir gözyaşıdır kanserle dans.
Zmo Chn: Aynı kaderi paylaşıp aynı dili konuşan kocaman bir aile demek.
Gürcihan Tümer: Geçirdiklerini unutup gününü gün etmek demek. Her sabah uyandığımda hamd olsun Allahım bugün de yaşıyorum sevdiklerimle beraber demek. Eski halinden eser kalmamış yeni bir insan olmuşsun demek. Ölümü kafandan silmişsin, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsun demek. Bu demekler çok ama şimdilik bu kadar. Herkese sağlıklı ömürler
Gamze Korkmaz D.: Umut demek
Halil Kuş: Yaşama tutunma aşamasında içimdeki gücü ortaya çıkaran ve onu nasıl kullanacağımı gösteren kardeşler topluluğu.
Serap Kaffee: Ben size katılıyorum. Sevin sevin sevin. Allaha şükür
Aysel Özcan: Bir başka el ve yürekten gelen sıcaklık. Güven, destek ve umut.
Özgür Şirin: Kanserle dans, ölümle yaşam arasındaki ince çizgi. Kimine acı kimine huzur, eşine dostuna da hüzün verir. Allah tüm hastalarımıza şifa versin
Zehra GençTürk: Rabbim tarafından ikinci bir şansın sunulması demek.
Damla Korkmaz: Geçirdiğimiz onca sıkıntıya rağmen bizlere destek veren, bizleri umutlarımızdan vazgeçirmeyen, bize ilerlemeyi gösteren en iyi aile demek. Rabbim tüm kemoterapi tedavisi gören hastalarımızın şifasını versin.
Yeşim GülTürk D.: Kanserle Dans, mücadele demek.
Esengül Canbulat: Yolumuzun kesiştiği nokta, birbirimizi anlayabildiğimiz güzel insanlar demek.
Tolga Alan: Sevincimi, üzüntümü, her şeyimi paylaştığım, geç bulduğum bir aile demek. Dansın yaşı olmazmış.
Filiz Songül: Güler yüzler demek.
Dilber Kayacan I.: Yaşamın sunduğu tatları başka dilde algılamak, dostlarımın ve önceliklerimin farkına varmak, sahte kimlikleri elemek ve yaşama sevenlerimle, umutla yorulmadan tutunabilmek demek.
Emine M. Uşaklılar: Bence öğrenmek için bir okul.
Ömer Çınar: Kanser benim için zorlu bir oyun demek ama bu oyunda ben galip geldim veee şu an zaferimin verdiği mutlulukla hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum
Semiha Göknar: Sevgi bağı demek. Canlarım. Umutlarımı kanatsız meleklerimi yaşam kaynağım, mücadele ruhum, zor zamanlarım demek. Daha ne olsun. Kocaman yürekli ailem iyiki varsınız. Sizleri çok seviyorum
Yıldız Kaplan: Kocaman sevgi. Ulaşılabilirlik. Birlik demek
Selin Yürük: Gönül ve yürek işi demek.
Bediş Kül: Bazen en yakınındakilerle paylaşamadıklarını buradaki ailenle paylaşmak demek.
Sebahattin Baş: Aile gibi aile demek. Hasta olsun olmasın tek bir yürek olmak demek. Üzüntüleri ve sevinçleri birlikte paylaşmak demek. Görmeden, tanımadan sevmek, karşılıksız çıkarsız yardımlaşmak demek. İyiki varsınız ailem.
Perihan Küçükkök Ö.: Acıların azaldığı, mutluluğun çoğaldığı bir dünya.
Çiğdem Kaya: Menfaatsiz, çıkarsız birbirini tanımayan insanların yürek kardeşliği demek.
Gülderen Çevik O.: Bu dansa ilk başladığımda ailem ve sevdiklerim dışında her yer hapishaneydi. İkinci dansımda ise çok büyük bir ailem olduğunu öğrenmek demek kanserle dans.
Rabia Bulut K.: Umudumu kaybetmemek demek.
Mehmet Çağlayan: sevgiler paylaşınca çoğalır demek. Acılar paylaşınca azalır. Emek demek, karşılıksız sevgi demek. Yani kısaca aşk demek.
Yasemin Yakar: Bütün yüreklerin sevgiyle dans ettiği kocaman bir aile.
Ayşegül Alpargan Ş.: Nasibimde bu da varsa başım gözüm üstüne demek
Lütfiye Şengül: Nefes aldığın her anın kıymetini daha iyi anlamak, yaşamın her şeye ramen ne kadar güzel olduğunu hissetmek demek. Bu hissi hayatının ve sağlığının önemini bilmeyenlere farkındalık yaratmak adına sürekli bilinçlendirmek demek. Yaşamak güzeldir, her şeye ramen. Mücadeleye devam.
Fadime Tepecik: Benim için büyük bir mücadele demek. Ve ben başarmak istiyorum.
Tünay Yıldız: Umudun başlangıcı demek.
Pelin Çalışkanoğlu: En korkulana nanik yapmak demek. Ne olursa olsun seni anlayacak bir sürü dost demek. En çaresiz hissettiğin anda derdine derman bulmak demek
Zambak Kan: Yalnız değilsiniz. Birbirine kenetlenmiş ellerin yüreklere serpildiği tomurcuk demek. O tomurcuklar sulandıkça yeşeriyor ve çiçek açıyor.
Gözde Taçbaş K.: Umut, azim ve kenetlenmek demek. Annemin hastalığında her gün dua ederdim. Allahım bana güç ver, anneme ve tüm bu hastalıkla uğraşanlara yardım edeyim, acılarını geçireyim diye. Annem dansını tamamlayamadı ama yeni bir ailem oldu. Güne başlama sebeplerimden birisiniz. Mevlana’nın sözü aslında anlatmak istediklerim; ‘’Sevgiden acılar tatlılaşır, bulanık akan sular duru hale gelir, sevgiden dertler şifa bulur.’’ Sizleri seviyorum.
Özge Deniz A.: Umut demek. Koşamasan da yürümek demek. 1 yıldır yüreğim kanserle dans dolu. Yüreğim Esra ve Ebru dolu. Düşüyorum kaldırıyorlar, yoruldum diyorum ha gayret diyorlar. Geçecek kuşum, bu günler de geçecek sabret diyorlar.
Sevgi Sarıgül: Hani herşeyin son bulduğunu düşündüğün anda sana uzanan köprü emek, yol demek, yaşam demek, sevgi demek. Su gibi, ekmek gibi, hayatımın geri kalanı, sevincim, gözyaşım, sitemim kısaca benim için yepyeni bir hayat demek. İyiki varsınız.
Sevil Benli G.: Sevgi, umut,mutluluk, tek yüreklilik demek. Bir sözle bile mutlu olabilmek, bir paylaşımla karşındakini mutlu edebilmek demek. Varmı bundan daha güzel bişey.
Sevgi Uzun: 4,5 yıl önce bu dansta kaybettiğim partnerim demek. Yaşadıklarımdan ders almak, hayatın diğer tarafını da görmek demek. Yaşadıklarımı bilenlerin olduğu, kendimi bulduğum yer demek. İyiki varsınız demek.
Benim İçin Kanserle Dans;
Pelin Çalışkanoğlu: En korkulana nanik yapmak demek. Ne olursa olsun seni anlayacak bir sürü dost demek. En çaresiz hissettiğin anda derdine derman bulmak demek
Zambak Kan: Yalnız değilsiniz. Birbirine kenetlenmiş ellerin yüreklere serpildiği tomurcuk demek. O tomurcuklar sulandıkça yeşeriyor ve çiçek açıyor.
Gözde Taçbaş K.: Umut, azim ve kenetlenmek demek. Annemin hastalığında her gün dua ederdim. Allahım bana güç ver, anneme ve tüm bu hastalıkla uğraşanlara yardım edeyim, acılarını geçireyim diye. Annem dansını tamamlayamadı ama yeni bir ailem oldu. Güne başlama sebeplerimden birisiniz. Mevlana’nın sözü aslında anlatmak istediklerim; ‘’Sevgiden acılar tatlılaşır, bulanık akan sular duru hale gelir, sevgiden dertler şifa bulur.’’ Sizleri seviyorum.
Özge Deniz A.: Umut demek. Koşamasan da yürümek demek. 1 yıldır yüreğim kanserle dans dolu. Yüreğim Esra ve Ebru dolu. Düşüyorum kaldırıyorlar, yoruldum diyorum ha gayret diyorlar. Geçecek kuşum, bu günler de geçecek sabret diyorlar.
Sevgi Sarıgül: Hani herşeyin son bulduğunu düşündüğün anda sana uzanan köprü emek, yol demek, yaşam demek, sevgi demek. Su gibi, ekmek gibi, hayatımın geri kalanı, sevincim, gözyaşım, sitemim kısaca benim için yepyeni bir hayat demek. İyiki varsınız.
Sevil Benli G.: Sevgi, umut,mutluluk, tek yüreklilik demek. Bir sözle bile mutlu olabilmek, bir paylaşımla karşındakini mutlu edebilmek demek. Varmı bundan daha güzel bişey.
Sevgi Uzun: 4,5 yıl önce bu dansta kaybettiğim partnerim demek. Yaşadıklarımdan ders almak, hayatın diğer tarafını da görmek demek. Yaşadıklarımı bilenlerin olduğu, kendimi bulduğum yer demek. İyiki varsınız demek.
Pelin Çalışkanoğlu: En korkulana nanik yapmak demek. Ne olursa olsun seni anlayacak bir sürü dost demek. En çaresiz hissettiğin anda derdine derman bulmak demek
Zambak Kan: Yalnız değilsiniz. Birbirine kenetlenmiş ellerin yüreklere serpildiği tomurcuk demek. O tomurcuklar sulandıkça yeşeriyor ve çiçek açıyor.
Gözde Taçbaş K.: Umut, azim ve kenetlenmek demek. Annemin hastalığında her gün dua ederdim. Allahım bana güç ver, anneme ve tüm bu hastalıkla uğraşanlara yardım edeyim, acılarını geçireyim diye. Annem dansını tamamlayamadı ama yeni bir ailem oldu. Güne başlama sebeplerimden birisiniz. Mevlana’nın sözü aslında anlatmak istediklerim; ‘’Sevgiden acılar tatlılaşır, bulanık akan sular duru hale gelir, sevgiden dertler şifa bulur.’’ Sizleri seviyorum.
Özge Deniz A.: Umut demek. Koşamasan da yürümek demek. 1 yıldır yüreğim kanserle dans dolu. Yüreğim Esra ve Ebru dolu. Düşüyorum kaldırıyorlar, yoruldum diyorum ha gayret diyorlar. Geçecek kuşum, bu günler de geçecek sabret diyorlar.
Sevgi Sarıgül: Hani herşeyin son bulduğunu düşündüğün anda sana uzanan köprü emek, yol demek, yaşam demek, sevgi demek. Su gibi, ekmek gibi, hayatımın geri kalanı, sevincim, gözyaşım, sitemim kısaca benim için yepyeni bir hayat demek. İyiki varsınız.
Sevil Benli G.: Sevgi, umut,mutluluk, tek yüreklilik demek. Bir sözle bile mutlu olabilmek, bir paylaşımla karşındakini mutlu edebilmek demek. Varmı bundan daha güzel bişey.
Sevgi Uzun: 4,5 yıl önce bu dansta kaybettiğim partnerim demek. Yaşadıklarımdan ders almak, hayatın diğer tarafını da görmek demek. Yaşadıklarımı bilenlerin olduğu, kendimi bulduğum yer demek. İyiki varsınız demek.
Esra Ürkmez B.: Dünyanın öbür ucundan bana uzanan sevgi seli. Gözümü kapadığımda yüreklerini hissettiğim kocaman bir aile demek.
Gülay Yakın Ö.: Benim için 4 yıl önce kaybettiğim çok sevgili ablam ve 20 gün önce kaybettiğim güzeller güzeli kuzenim demek.
Burcu Kuzucu: Nefes almak gibi, su içmek gibi, hayat gibi işte. Kelimelerin anlatmaya yetemediği bir durum gibi. Kanserle dans ailesinden önce ne yapıyordum, boşamı geçirmişim ömürümü der gibi. Umudun hep var olduğunu ve her şeye ramen gülünmesi gerektiğini hayatına işlemek demek
Öznur Kösedağ: Kanserle dans benim için yalansız, riyasız, çıkarsız, istediğim an gerçekten yanımda olan bir aile demek.
Canan Canan: Benim için umudu, sevgiyi ve güzellikleri içinde barındıran koca yürekli bir aile demek.
Sevgi Sarı A.: Karşılıksız sevgi ve dua demek.
Ayşin İlçin K.: Duyguları en içten paylaşmak demek. Umudu, sevgiyi, saygıyı, hüznü, acıyı, mutluluğu paylaşıp kenetlenmek demek.
Hatice Saraç: Binlerce yüreğin tek yürek olması demek. Aynı bedende atan kalp gibi, görmeden sevebilmenin en güzel örneği demek. Duanın büyüklüğü, saygının sonsuzluğu, acının paylaşımı demek.
Ayşin Aksu: Hep güzellikler ve güç demek. Dünyanın öbür ucunda beni düşünen birileri var demek. Sevgi demek, umut demek, tanımadan yüzünü bile görmeden sevmek demek. Biz büyük bir aileyiz.
Feti Akdoğan: Karşılıklı saygı sevgi ve samimiyetle az da olsa bilgi de paylaşıp destek olmak, moral vermek demek.
Sevinç Avcı: Umudu hiç tanımadığın insanların yüreklerinde hissetmek, tanımadan sevmek, destek olmak, umut olmak. Kanserle Dans kocaman bir aile, hiç bitmeyen sevgi pınarı.
Dilek Şengün: Benim için 38 gün önce melek olan babam demek. Onun azmi, en zor zamanlarında yaşama tutunması, sizlerin hikayeleriyle umutlanması demek. Tabi en zor günlerinde bana, dolayısıyla anneme ve babama da umut veren, destek olan geniş bir aile demek. Babamı kaybetmiş olsam bile umut demek.
Zerrin Altın T.: Kanserle dans birçoğunun birbirini hiç görmediği, seslerini duymadığı halde uzaklara uzanan bir sevgi köprüsü benim için. Yüreği güzel sizlerin, ellerimizi gönüllerimizi birleştirdiği bir köprü. Hasta arkadaşlarımıza şifa için Mevlaya uzanan eller, acılarını paylaşmak. Allahın onları sevdiklerine ve sevenlerine bağışlaması, acılarını dindirmesi için dua ile geçen geceler demek. Keşke yanlarında olsaydın, ellerini tutup olan enerjimi de onlara verseydim diye hayıflanmak. Aile üyelerinin azmini görüp aman Allahım ben nelere üzülmüşüm meğer diye kendine kızmak. Her sabah gördüğü güneşin, adlığı her nefesin onların sayesinde daha bir tadını çıkarmak. Ne yapabilirim de tatlı yavrularımızın yüzünü güldürebilirim diye düşünmek, imanları zorlamak.
Fulya Çınar: Sonsuz bir sevgi yumağı, sevgi seli, aile, can, saf bir sevgi zinciri demek. Sonsuz, ucu bucağı olmayan. Seviyorum sizi
Ebru Tontaş: Benim için çok şey demek. Her
gün onunla uyanıp onunla yatıyorum. Kanserle dans deyince aklıma doğal
afetlerde insanların bir tek canı kurtarmak için büyük bir coşkuyla bir araya
gelmesi geliyor. Kim olduğu, nerden geldiği, tanıyıp tanıyıp tanımadığınız hiç
önemli değil. Herksen nefesini tutmuş, o canın en güzel şekilde kurtarılmasını
bekliyor. Bu yuva da benim için öyle işte. Herkes burada acısı ile birlikte
başka birinin elinden tutuyor. Fayda sağlamaya çalışıyor. Sevinçlerle
seviniyoruz, bazen hüzünleniyoruz ama hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
birlikteyiz.
Asiye Yılmaz: Benim için Pınarım demek.
Sabriye Gündüz U.: Kimsenin seni anlamadığını
yapayalnız olduğunu düşünürken artık kabuğuna çekilmişken, karşına çıkan
kocaman bir ailen olması demek. Hiç görmesen de mutluluğunda gözlerin dolması,
üzüntülerinde onlar için gözyaşı dökme demek.
Ebru İney: Benim için kanserle dans, hayatımın ilk bağış koşusunu onlar için yapmaktan çok mutlu olduğum, güçlü, pozitif ve güzel insanlar topluluğu demek
Gökçen Çırakoğlu: Aşk. Bağlılık demek;
Ebru İney: Benim için kanserle dans, hayatımın ilk bağış koşusunu onlar için yapmaktan çok mutlu olduğum, güçlü, pozitif ve güzel insanlar topluluğu demek
Gökçen Çırakoğlu: Aşk. Bağlılık demek;
Nalan Aydemir: Benim için Roma demek. Ne alaka demeyin. Halk arasında bütün yollar Romaya çıkar diye bir laf vardır. Bizim yollarımız iki melek sayesinde birleşti ve aynı yöne giden insan seline dönüştü. Kıtaları aştık, kanserle savaştık, birbirimizi görmedik belki ama yüreklerimize dokunduk. Birlikte üzüldük, sevindik, aynı yolda yürümenin keyfiyle aynı şehirde oturanlar birbirini kucakladı. Güzel dostluklar edindik.
Mine Uludağ: Yalnız olmamak demek.
Sonay Son: Sanki Ebru ve Esra benim kırk yıllık dostummuş ve ben bu dostlarımın yaptığı bu güzel işi herkese duyurmayı kendime iş edinmiş gibi karşımdakine hararetli bir şekilde anlattığım, eğer önemsemiyorsa ikna çabalarına giriştiğim, hatta kendim kurmuşcasına sahiplendiğim, kendimi yalnız hissetmediğim, kocaman yüreği olan bir sürü insanı bir arada gördüğüm bir kitap. Sayfaları bizlere ait. Bir önceki günü beraber okuyoruz. Bir sonraki günü beraber yazıyoruz. Biz bu kanserle dans kitabının kahramanları ve yazarlarıyız.
Güler Midilli: Esra ve Ebru demek.
Müjgan Güvenç: Umudumu hiç kaybetmeden musmutlu olmak demek.
Öznur Tok K.: Hikayemin binlerce kopyası demek. Benim kalbim gibi atan, sevinci, üzüntüyü aynı tatda yaşayan binler demek. Paylaşmak hem sevinci, hem hüznü ve daha güçlü olmak destek verebilmek adına. Yeri gelir kahkaha, yeri gelir gözyaşıdır kanserle dans.
Zmo Chn: Aynı kaderi paylaşıp aynı dili konuşan kocaman bir aile demek.
Gürcihan Tümer: Geçirdiklerini unutup gününü gün etmek demek. Her sabah uyandığımda hamd olsun Allahım bugün de yaşıyorum sevdiklerimle beraber demek. Eski halinden eser kalmamış yeni bir insan olmuşsun demek. Ölümü kafandan silmişsin, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsun demek. Bu demekler çok ama şimdilik bu kadar. Herkese sağlıklı ömürler
Gamze Korkmaz D.: Umut demek
Halil Kuş: Yaşama tutunma aşamasında içimdeki gücü ortaya çıkaran ve onu nasıl kullanacağımı gösteren kardeşler topluluğu.
Serap Kaffee: Ben size katılıyorum. Sevin sevin sevin. Allaha şükür
Aysel Özcan: Bir başka el ve yürekten gelen sıcaklık. Güven, destek ve umut.
Özgür Şirin: Kanserle dans, ölümle yaşam arasındaki ince çizgi. Kimine acı kimine huzur, eşine dostuna da hüzün verir. Allah tüm hastalarımıza şifa versin
Zehra GençTürk: Rabbim tarafından ikinci bir şansın sunulması demek.
Damla Korkmaz: Geçirdiğimiz onca sıkıntıya rağmen bizlere destek veren, bizleri umutlarımızdan vazgeçirmeyen, bize ilerlemeyi gösteren en iyi aile demek. Rabbim tüm kemoterapi tedavisi gören hastalarımızın şifasını versin.
Yeşim GülTürk D.: Kanserle Dans, mücadele demek.
Esengül Canbulat: Yolumuzun kesiştiği nokta, birbirimizi anlayabildiğimiz güzel insanlar demek.
Tolga Alan: Sevincimi, üzüntümü, her şeyimi paylaştığım, geç bulduğum bir aile demek. Dansın yaşı olmazmış.
Filiz Songül: Güler yüzler demek.
Dilber Kayacan I.: Yaşamın sunduğu tatları başka dilde algılamak, dostlarımın ve önceliklerimin farkına varmak, sahte kimlikleri elemek ve yaşama sevenlerimle, umutla yorulmadan tutunabilmek demek.
Emine M. Uşaklılar: Bence öğrenmek için bir okul.
Ömer Çınar: Kanser benim için zorlu bir oyun demek ama bu oyunda ben galip geldim veee şu an zaferimin verdiği mutlulukla hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum
Semiha Göknar: Sevgi bağı demek. Canlarım. Umutlarımı kanatsız meleklerimi yaşam kaynağım, mücadele ruhum, zor zamanlarım demek. Daha ne olsun. Kocaman yürekli ailem iyiki varsınız. Sizleri çok seviyorum
Yıldız Kaplan: Kocaman sevgi. Ulaşılabilirlik. Birlik demek
Selin Yürük: Gönül ve yürek işi demek.
Bediş Kül: Bazen en yakınındakilerle paylaşamadıklarını buradaki ailenle paylaşmak demek.
Sebahattin Baş: Aile gibi aile demek. Hasta olsun olmasın tek bir yürek olmak demek. Üzüntüleri ve sevinçleri birlikte paylaşmak demek. Görmeden, tanımadan sevmek, karşılıksız çıkarsız yardımlaşmak demek. İyiki varsınız ailem.
Perihan Küçükkök Ö.: Acıların azaldığı, mutluluğun çoğaldığı bir dünya.
Çiğdem Kaya: Menfaatsiz, çıkarsız birbirini tanımayan insanların yürek kardeşliği demek.
Gülderen Çevik O.: Bu dansa ilk başladığımda ailem ve sevdiklerim dışında her yer hapishaneydi. İkinci dansımda ise çok büyük bir ailem olduğunu öğrenmek demek kanserle dans.
Rabia Bulut K.: Umudumu kaybetmemek demek.
Mehmet Çağlayan: sevgiler paylaşınca çoğalır demek. Acılar paylaşınca azalır. Emek demek, karşılıksız sevgi demek. Yani kısaca aşk demek.
Yasemin Yakar: Bütün yüreklerin sevgiyle dans ettiği kocaman bir aile.
Ayşegül Alpargan Ş.: Nasibimde bu da varsa başım gözüm üstüne demek
Lütfiye Şengül: Nefes aldığın her anın kıymetini daha iyi anlamak, yaşamın her şeye ramen ne kadar güzel olduğunu hissetmek demek. Bu hissi hayatının ve sağlığının önemini bilmeyenlere farkındalık yaratmak adına sürekli bilinçlendirmek demek. Yaşamak güzeldir, her şeye ramen. Mücadeleye devam.
Fadime Tepecik: Benim için büyük bir mücadele demek. Ve ben başarmak istiyorum.
Tünay Yıldız: Umudun başlangıcı demek.
Kaptan Otuzbeş: Kader arkadaşlarımıza ışık
olmak demek.
Seyfullah Solak: Katıldığım günden beri yaşantımın anlamı ve bir parçası demek. İyiki bu ailenin arasındayım. İyiki varsınız.
Seyfullah Solak: Katıldığım günden beri yaşantımın anlamı ve bir parçası demek. İyiki bu ailenin arasındayım. İyiki varsınız.
Pelin Çalışkanoğlu: En korkulana nanik yapmak demek. Ne olursa olsun seni anlayacak bir sürü dost demek. En çaresiz hissettiğin anda derdine derman bulmak demek
Zambak Kan: Yalnız değilsiniz. Birbirine kenetlenmiş ellerin yüreklere serpildiği tomurcuk demek. O tomurcuklar sulandıkça yeşeriyor ve çiçek açıyor.
Gözde Taçbaş K.: Umut, azim ve kenetlenmek demek. Annemin hastalığında her gün dua ederdim. Allahım bana güç ver, anneme ve tüm bu hastalıkla uğraşanlara yardım edeyim, acılarını geçireyim diye. Annem dansını tamamlayamadı ama yeni bir ailem oldu. Güne başlama sebeplerimden birisiniz. Mevlana’nın sözü aslında anlatmak istediklerim; ‘’Sevgiden acılar tatlılaşır, bulanık akan sular duru hale gelir, sevgiden dertler şifa bulur.’’ Sizleri seviyorum.
Özge Deniz A.: Umut demek. Koşamasan da yürümek demek. 1 yıldır yüreğim kanserle dans dolu. Yüreğim Esra ve Ebru dolu. Düşüyorum kaldırıyorlar, yoruldum diyorum ha gayret diyorlar. Geçecek kuşum, bu günler de geçecek sabret diyorlar.
Sevgi Sarıgül: Hani herşeyin son bulduğunu düşündüğün anda sana uzanan köprü emek, yol demek, yaşam demek, sevgi demek. Su gibi, ekmek gibi, hayatımın geri kalanı, sevincim, gözyaşım, sitemim kısaca benim için yepyeni bir hayat demek. İyiki varsınız.
Sevil Benli G.: Sevgi, umut,mutluluk, tek yüreklilik demek. Bir sözle bile mutlu olabilmek, bir paylaşımla karşındakini mutlu edebilmek demek. Varmı bundan daha güzel bişey.
Sevgi Uzun: 4,5 yıl önce bu dansta kaybettiğim partnerim demek. Yaşadıklarımdan ders almak, hayatın diğer tarafını da görmek demek. Yaşadıklarımı bilenlerin olduğu, kendimi bulduğum yer demek. İyiki varsınız demek.
Esra Ürkmez B.: Dünyanın öbür ucundan bana uzanan sevgi seli. Gözümü kapadığımda yüreklerini hissettiğim kocaman bir aile demek.
Gülay Yakın Ö.: Benim için 4 yıl önce kaybettiğim çok sevgili ablam ve 20 gün önce kaybettiğim güzeller güzeli kuzenim demek.
Burcu Kuzucu: Nefes almak gibi, su içmek gibi, hayat gibi işte. Kelimelerin anlatmaya yetemediği bir durum gibi. Kanserle dans ailesinden önce ne yapıyordum, boşamı geçirmişim ömürümü der gibi. Umudun hep var olduğunu ve her şeye ramen gülünmesi gerektiğini hayatına işlemek demek
Öznur Kösedağ: Kanserle dans benim için yalansız, riyasız, çıkarsız, istediğim an gerçekten yanımda olan bir aile demek.
Canan Canan: Benim için umudu, sevgiyi ve güzellikleri içinde barındıran koca yürekli bir aile demek.
Sevgi Sarı A.: Karşılıksız sevgi ve dua demek.
Ayşin İlçin K.: Duyguları en içten paylaşmak demek. Umudu, sevgiyi, saygıyı, hüznü, acıyı, mutluluğu paylaşıp kenetlenmek demek.
Hatice Saraç: Binlerce yüreğin tek yürek olması demek. Aynı bedende atan kalp gibi, görmeden sevebilmenin en güzel örneği demek. Duanın büyüklüğü, saygının sonsuzluğu, acının paylaşımı demek.
Ayşin Aksu: Hep güzellikler ve güç demek. Dünyanın öbür ucunda beni düşünen birileri var demek. Sevgi demek, umut demek, tanımadan yüzünü bile görmeden sevmek demek. Biz büyük bir aileyiz.
Feti Akdoğan: Karşılıklı saygı sevgi ve samimiyetle az da olsa bilgi de paylaşıp destek olmak, moral vermek demek.
Sevinç Avcı: Umudu hiç tanımadığın insanların yüreklerinde hissetmek, tanımadan sevmek, destek olmak, umut olmak. Kanserle Dans kocaman bir aile, hiç bitmeyen sevgi pınarı.
Dilek Şengün: Benim için 38 gün önce melek olan babam demek. Onun azmi, en zor zamanlarında yaşama tutunması, sizlerin hikayeleriyle umutlanması demek. Tabi en zor günlerinde bana, dolayısıyla anneme ve babama da umut veren, destek olan geniş bir aile demek. Babamı kaybetmiş olsam bile umut demek.
Zerrin Altın T.: Kanserle dans birçoğunun birbirini hiç görmediği, seslerini duymadığı halde uzaklara uzanan bir sevgi köprüsü benim için. Yüreği güzel sizlerin, ellerimizi gönüllerimizi birleştirdiği bir köprü. Hasta arkadaşlarımıza şifa için Mevlaya uzanan eller, acılarını paylaşmak. Allahın onları sevdiklerine ve sevenlerine bağışlaması, acılarını dindirmesi için dua ile geçen geceler demek. Keşke yanlarında olsaydın, ellerini tutup olan enerjimi de onlara verseydim diye hayıflanmak. Aile üyelerinin azmini görüp aman Allahım ben nelere üzülmüşüm meğer diye kendine kızmak. Her sabah gördüğü güneşin, adlığı her nefesin onların sayesinde daha bir tadını çıkarmak. Ne yapabilirim de tatlı yavrularımızın yüzünü güldürebilirim diye düşünmek, imanları zorlamak.
Fulya Çınar: Sonsuz bir sevgi yumağı, sevgi seli, aile, can, saf bir sevgi zinciri demek. Sonsuz, ucu bucağı olmayan. Seviyorum sizi
Ebru Tontaş: Benim için çok şey demek. Her
gün onunla uyanıp onunla yatıyorum. Kanserle dans deyince aklıma doğal
afetlerde insanların bir tek canı kurtarmak için büyük bir coşkuyla bir araya
gelmesi geliyor. Kim olduğu, nerden geldiği, tanıyıp tanıyıp tanımadığınız hiç
önemli değil. Herksen nefesini tutmuş, o canın en güzel şekilde kurtarılmasını
bekliyor. Bu yuva da benim için öyle işte. Herkes burada acısı ile birlikte
başka birinin elinden tutuyor. Fayda sağlamaya çalışıyor. Sevinçlerle
seviniyoruz, bazen hüzünleniyoruz ama hepimiz birimiz birimiz hepimiz için
birlikteyiz.
Asiye Yılmaz: Benim için Pınarım demek.
Sabriye Gündüz U.: Kimsenin seni anlamadığını
yapayalnız olduğunu düşünürken artık kabuğuna çekilmişken, karşına çıkan
kocaman bir ailen olması demek. Hiç görmesen de mutluluğunda gözlerin dolması,
üzüntülerinde onlar için gözyaşı dökme demek.
Ebru İney: Benim için kanserle dans, hayatımın ilk bağış koşusunu onlar için yapmaktan çok mutlu olduğum, güçlü, pozitif ve güzel insanlar topluluğu demek
Gökçen Çırakoğlu: Aşk. Bağlılık demek;
Ebru İney: Benim için kanserle dans, hayatımın ilk bağış koşusunu onlar için yapmaktan çok mutlu olduğum, güçlü, pozitif ve güzel insanlar topluluğu demek
Gökçen Çırakoğlu: Aşk. Bağlılık demek;
Nalan Aydemir: Benim için Roma demek. Ne alaka demeyin. Halk arasında bütün yollar Romaya çıkar diye bir laf vardır. Bizim yollarımız iki melek sayesinde birleşti ve aynı yöne giden insan seline dönüştü. Kıtaları aştık, kanserle savaştık, birbirimizi görmedik belki ama yüreklerimize dokunduk. Birlikte üzüldük, sevindik, aynı yolda yürümenin keyfiyle aynı şehirde oturanlar birbirini kucakladı. Güzel dostluklar edindik.
Mine Uludağ: Yalnız olmamak demek.
Sonay Son: Sanki Ebru ve Esra benim kırk yıllık dostummuş ve ben bu dostlarımın yaptığı bu güzel işi herkese duyurmayı kendime iş edinmiş gibi karşımdakine hararetli bir şekilde anlattığım, eğer önemsemiyorsa ikna çabalarına giriştiğim, hatta kendim kurmuşcasına sahiplendiğim, kendimi yalnız hissetmediğim, kocaman yüreği olan bir sürü insanı bir arada gördüğüm bir kitap. Sayfaları bizlere ait. Bir önceki günü beraber okuyoruz. Bir sonraki günü beraber yazıyoruz. Biz bu kanserle dans kitabının kahramanları ve yazarlarıyız.
Güler Midilli: Esra ve Ebru demek.
Müjgan Güvenç: Umudumu hiç kaybetmeden musmutlu olmak demek.
Öznur Tok K.: Hikayemin binlerce kopyası demek. Benim kalbim gibi atan, sevinci, üzüntüyü aynı tatda yaşayan binler demek. Paylaşmak hem sevinci, hem hüznü ve daha güçlü olmak destek verebilmek adına. Yeri gelir kahkaha, yeri gelir gözyaşıdır kanserle dans.
Zmo Chn: Aynı kaderi paylaşıp aynı dili konuşan kocaman bir aile demek.
Gürcihan Tümer: Geçirdiklerini unutup gününü gün etmek demek. Her sabah uyandığımda hamd olsun Allahım bugün de yaşıyorum sevdiklerimle beraber demek. Eski halinden eser kalmamış yeni bir insan olmuşsun demek. Ölümü kafandan silmişsin, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsun demek. Bu demekler çok ama şimdilik bu kadar. Herkese sağlıklı ömürler
Gamze Korkmaz D.: Umut demek
Halil Kuş: Yaşama tutunma aşamasında içimdeki gücü ortaya çıkaran ve onu nasıl kullanacağımı gösteren kardeşler topluluğu.
Serap Kaffee: Ben size katılıyorum. Sevin sevin sevin. Allaha şükür
Aysel Özcan: Bir başka el ve yürekten gelen sıcaklık. Güven, destek ve umut.
Özgür Şirin: Kanserle dans, ölümle yaşam arasındaki ince çizgi. Kimine acı kimine huzur, eşine dostuna da hüzün verir. Allah tüm hastalarımıza şifa versin
Zehra GençTürk: Rabbim tarafından ikinci bir şansın sunulması demek.
Damla Korkmaz: Geçirdiğimiz onca sıkıntıya rağmen bizlere destek veren, bizleri umutlarımızdan vazgeçirmeyen, bize ilerlemeyi gösteren en iyi aile demek. Rabbim tüm kemoterapi tedavisi gören hastalarımızın şifasını versin.
Yeşim GülTürk D.: Kanserle Dans, mücadele demek.
Esengül Canbulat: Yolumuzun kesiştiği nokta, birbirimizi anlayabildiğimiz güzel insanlar demek.
Tolga Alan: Sevincimi, üzüntümü, her şeyimi paylaştığım, geç bulduğum bir aile demek. Dansın yaşı olmazmış.
Filiz Songül: Güler yüzler demek.
Dilber Kayacan I.: Yaşamın sunduğu tatları başka dilde algılamak, dostlarımın ve önceliklerimin farkına varmak, sahte kimlikleri elemek ve yaşama sevenlerimle, umutla yorulmadan tutunabilmek demek.
Emine M. Uşaklılar: Bence öğrenmek için bir okul.
Ömer Çınar: Kanser benim için zorlu bir oyun demek ama bu oyunda ben galip geldim veee şu an zaferimin verdiği mutlulukla hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum
Semiha Göknar: Sevgi bağı demek. Canlarım. Umutlarımı kanatsız meleklerimi yaşam kaynağım, mücadele ruhum, zor zamanlarım demek. Daha ne olsun. Kocaman yürekli ailem iyiki varsınız. Sizleri çok seviyorum
Yıldız Kaplan: Kocaman sevgi. Ulaşılabilirlik. Birlik demek
Selin Yürük: Gönül ve yürek işi demek.
Bediş Kül: Bazen en yakınındakilerle paylaşamadıklarını buradaki ailenle paylaşmak demek.
Sebahattin Baş: Aile gibi aile demek. Hasta olsun olmasın tek bir yürek olmak demek. Üzüntüleri ve sevinçleri birlikte paylaşmak demek. Görmeden, tanımadan sevmek, karşılıksız çıkarsız yardımlaşmak demek. İyiki varsınız ailem.
Perihan Küçükkök Ö.: Acıların azaldığı, mutluluğun çoğaldığı bir dünya.
Çiğdem Kaya: Menfaatsiz, çıkarsız birbirini tanımayan insanların yürek kardeşliği demek.
Gülderen Çevik O.: Bu dansa ilk başladığımda ailem ve sevdiklerim dışında her yer hapishaneydi. İkinci dansımda ise çok büyük bir ailem olduğunu öğrenmek demek kanserle dans.
Rabia Bulut K.: Umudumu kaybetmemek demek.
Mehmet Çağlayan: sevgiler paylaşınca çoğalır demek. Acılar paylaşınca azalır. Emek demek, karşılıksız sevgi demek. Yani kısaca aşk demek.
Yasemin Yakar: Bütün yüreklerin sevgiyle dans ettiği kocaman bir aile.
Ayşegül Alpargan Ş.: Nasibimde bu da varsa başım gözüm üstüne demek
Lütfiye Şengül: Nefes aldığın her anın kıymetini daha iyi anlamak, yaşamın her şeye ramen ne kadar güzel olduğunu hissetmek demek. Bu hissi hayatının ve sağlığının önemini bilmeyenlere farkındalık yaratmak adına sürekli bilinçlendirmek demek. Yaşamak güzeldir, her şeye ramen. Mücadeleye devam.
Fadime Tepecik: Benim için büyük bir mücadele demek. Ve ben başarmak istiyorum.
Tünay Yıldız: Umudun başlangıcı demek.
Kaptan Otuzbeş: Kader arkadaşlarımıza ışık
olmak demek.
Seyfullah Solak: Katıldığım günden beri yaşantımın anlamı ve bir parçası demek. İyiki bu ailenin arasındayım. İyiki varsınız.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Seyfullah Solak: Katıldığım günden beri yaşantımın anlamı ve bir parçası demek. İyiki bu ailenin arasındayım. İyiki varsınız.
Lütfü Çıtıroğlu
Meğerse biz ne
kadar çokmuşuz. Ne kadar çok gülermişiz. Ne kadar çok dans edermişiz, bu kadar
kısa sürede gülerek dans eden bu kadar insanın varlığını bilmek, onları
gülerken dans ederken görmek güç veriyor insana. Sakın dirayetinizi yitirmeyin.
Benim annem kanser hastası ve biz bunu ameliyat esnasında duyduk.
Bütün tahlillerini tek başına yapmış ve kanında teşhis edilmiş kanser olduğu. O
an ne yaşadığını bilmiyorum. Ameliyat kapısını 6 saat bekledik ayaklarımız
ağrıdı beklemekten. Bundan 15 sene önce yumurtalığında kist vardı ve bu iyi
huyluydu. Alınacak sağlıklı bir şekilde çıkacak diye biliyordum. Kardeşlerimle
sorduk bulduk doktorun odasını. Doktor moral çok
önemli kemoterapi görecek dedi. O an kafamdan sıcak sular döküldü neye
uğradığımı şaşırdım kardeşlerime sarıldım bir şok gibiydi. Şimdi annemin 2.
kemoterapi tedavisi, çok iyi olacağına inanıyorum ve iyi de gidiyor kan
sonuçları. Yani kısacası annem hayata daha bağlı, hastalığını yenmenin
yarısındayız. Teşekkür ederim kanserle dans sitesine.
,
KENDİMDEN ÖZÜR diliyorum. Yaşadığım süre boyunca hep
MERHAMETİMİN arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada BIRAKTIM. Kimseden bir
şey BEKLEMEDİM, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı İÇİMDE sakladım, SUSTUM. Bastırdım, olsun dedim İNSANLIK bende kalsın. Verdim, hep VERDİM karşılığını alıp alamadığıma BAKMADAN. Aslında güçlü olmak değildi istediğim ama olmak
ZORUNDAYDIM ve oldum. Kendimi hep ERTELEDİM. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana
verilmiş KUTSAL bir görev olarak gördüm. Herkesi
mutlu etmek zorundayım ZANNETTİM. Benim de mutlu olmam gerektiğini UNUTMUŞUM. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki VİCDANIM rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı GÖREVLERİ olduğunu hiçe saymışım oysa. NE YAZIK Kİ; Karşımdakilerin
EKSİKLERİNİ tamamlamaya çalışırken, onların
HATALARINI görmeye vaktim kalmamış SANKİ.
Beni ÜZMELERİNE bakmadan, karşılığında ne
ALDIĞIMA ne hissettiğime ALDIRIŞ etmeden hep
VERDİM. Kendimi nasılda UNUTMUŞUM. Unutturmuşlar
aslında. PARAMPARÇA olmuş KALBİME, doğruları
söylemeye çalışan BEYNİME, mutsuz YÜZÜME hep SUS dedim. Sen SUS. Kendime HAKSIZLIK ettim, kimseye etmediğim kadar. Kendime geldiğimde ise YORGUN, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan ÇOCUK olarak buldum. Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey " GEÇTİ.
" Bir daha seni kimse ÜZEMEYECEK. Şimdi
senden ÖZÜR diliyorum. Seni bu kadar HİÇE
saydığım için, insanların seni bu kadar
ÜZMELERİNE müsaade ettiğim için, seni hiç
bir zaman DİNLEMEDİĞİM için, üzerine bu
kadar SORUMLULUK yüklediğim için,
Hani bazen gerçekten bittim dediğiniz anlar vardır ya. O gün
ben gerçekten bittim demedim. Ne oldu bilmiyorum ama BENİM HAYATIM DEĞİŞECEK
diyebildim. Hem de çok güzel olacak. Şu an duygularıma yenilmiş durumdayım. Evet
hayatım değişti hem de çooook... Ebru ve Esra girdi hayatıma, açılan yaralarımı
beraber sardık. Kangren olanları kesip attık. Beklediğim insanlar yanımda
olmadı yada olamadı. Ama bana güç verdi bu 2 melek. Sonra ZAFERİMle zafer
kazanalım dedik ama beni yarı yolda bırakıp gitti.
Beraberinde kocaman yürekli dev AİLEM tuttu ellerimden. Mış gibi davranmaktan
yorulduğum bir gündeyim sadece. Evet hayatım gerçekten değişti. Beklentim
doğrultusunda olmasa da ciddi değişimler yaşıyorum. Bu sıkıntılı süreçte emin
olduğum tek şey beni bırakmayacaksınız biliyorum. Kanserle Dans ailem. İyiki
yanımdasınız ve yanımda olduğunuzu bilmek beni ayakta tutan tek şey. Hepinizi
çooooook seviyorum.
Şu an hayatta en önemli olan şey sizce ne? Hiç düşündünüz
mü? Mesela bazıları para diyor. Sağlık olmadıktan sonra paranın ne anlamı var
ki? Bu hayatta her şey bir çark sistemi gibi bence. Herşey anında işlerse bu
çark sistemi döner. Bunu hayatta şöyle özetleyebiliriz. Sağlık en büyük çark.
Mutluluk ondan sonraki en büyük çark ve bu böyle uzayıp gidiyor. Peki bunlar
bir bütün olmasaydı işleyebilir miydi? Hayır tabii ki de işlemezdi. Kısacası
birlik ve beraberliğin önemi üzerinde durmak
istiyorum. Birlik ve beraberlik olmasaydı kim bilir şu an nerelerde olurduk? Neden
diyeceksiniz. İlk çağlara gidelim. İnsanlar ağaç oyuklarında yaşıyorlardı. İnsanlar
bir araya gelmeseydi kültürel etkileşimler olmasaydı kim bilir biz şu an belki
de daha bilgisayarı bile icat edemezdik. Bırakın bilgisayarı ticaret, ekonomi,
diplomasi ve hayatımızın her alanına etki ederdi. Atalarımız bakın birliğe
birkaç atasözü söylemişler: ’’Bir elin nesi var iki elin sesi var’’,
‘’Birlikten kuvvet doğar’’ gibi pek çok atasözümüz vardır. Sonuç olarak diyorum ki; Dansçı arkadaşlarım ellerimiz
ellerimizin üstünde ve hep birlikte oluşturduğumuz mutluluklarla daha sağlıklı
ve mutluluk dolu günlere kanat çırpacağız. Ve mutluluk danslarını bulutların
üstündeymiş gibi yapacağız. Sadece inanın. Sağlık ve mutluluk dolu her ana...
Sevgili kanserle dans edenler ve yakınları, kimse kanseri,
evinin içinde en yakınlarını veya kendisini yakalamadan tam olarak anlayamaz.
Ben canlarımı annemle babamı 20 gün ara ile kanser illetinden kaybettim. Bu
acılı ve zorlu süreçte (yaklaşık iki sene) çok zor zamanlar acılar geçirdim.
Onların gözlerimin önünde eridiklerini gördüm. Kemoterapinin sonuçları ile
açılan yaralarını, nefes alamamalarını, her gün her dakika ölümün gelişini
izledim 13 yaşımdaki oğlumla ve hiçbir şey yapamamanın
acısını yaşadım, ben de onlarla öldüm, kendimi soyutladım duygularımı
köreltmeye çalıştım. Çok yıprandım ama hayat devam ediyor. Eğer kanser hastası
yakını olan ve bununla yaşaması gereken biriyseniz ve konuşacak danışacak
birini ararsanız lütfen bana mesaj atın. Bir iki tavsiyem, belki size iyi
gelecek bir yolu beraber bulabiliriz. Sevgili kanserli hasta yakınları siz iyi
olun ki onlar da kendilerini iyi hissetsinler.
Mehdi Velayati
Gülseren Fatma Özgür
TC Seviye Çetindoğan
Küsmedim hayata, yaşama, kadere ve insanlara. Sadece biraz
kırıldım. Yıkılmadım savaştan, kavgadan ve dertlerden. Sadece biraz yaralandım.
Vazgeçmedim hayallerden, umutlardan ve yarınlardan. Sadece biraz erteledim. Unutmadım sevgiyi ve mutluluğu. Sadece zamana bıraktım.
Çapulcu Ayşin Kasap
Atalay
Alev Baydan
Gülten Mermer
Ebru İney
Çiğdem Yayla
Ne kadar zor olursa olsun, ne kadar engebeli yokuşlar
önümüze dikilirse dikilsin yine de yaşamak çok güzel. Umutsuz kalmadan, en dipte olduğumuz
anlarda bile minicik bir umut kırıntısına tutunarak hayal kurmak ve yaşama her
zaman sımsıkı sarılmak. Aslında hayattan zevk almasını bilmek, yaşarken
mutlulukla gülümsemek, içimizdeki sevgiyi en güzel şekliyle başkaları ile
paylaşmak, yaşadığımız her anın hakkını vermek o kadar basit ki. Yeter ki
farkına varalım, yeter ki her yeni günü sevgiyle,
gülümseyerek karşılayalım. Hayat bizleri ne kadar zorlarsa zorlasın yine de her
dibe vuruşun sonrasında düzlüğe mutlaka varacağımızı hiçbir zaman unutmayalım.
Hayatın sesine kulak verelim, bizimle yaptığı sohbete katılalım. Karşımıza bir
şeyler çıkardığında, bizleri gereğinden fazla zorladığında, içindeki mesajı
almamızı beklediğini, üstelik o mesajı bizlerden başka kimsenin
anlayamayacağını fark edelim. Çünkü hayat her defasında “ BENİ YAŞA” diye
bağırıyor. Bu sesi duyan zevkli insanlardan
olalım, nefes alınan her anın değerini buram buram tadalım.
Gülderen Çevik Oçan
Nurten Gümüş
Merhaba ben Nurten. 2010 haziran ayında göğüs kanseri
olduğumu öğrendim. İlk önce ağladım, üzüldüm, ölüm geldi aklıma isyan ettim
neden ben diye. Sonra baktım ki yalnız değilim. O gün anladım pes etmek yok,
bende kanserle dans edebilirim. Önce kendim için sonra çocuklarım ve eşim için
güçlü olmalıydım. Bir senelik kemoterapi döneminde eşim, çocuklarım ve canım
ablam Tülay'ım bana yeni doğmuş bir bebeğe davranır gibi davrandılar. Ablam her
kemoretapiden sonraki iştahsızlığımla savaşırken, ben de bedenime musallat olan bu hastalıkla
dalga geçmeye çalışıyordum. Saçlarım dökülmeye başladığında üzüntüme
dayanamayan eşim seni daha da güzel bir kadın yapacağım gel diyerek saçlarımı
kazıdı. Dökülen saçlarım ve alınan göğsümden sonra bile benim canım eşim her
zaman güzel olduğumu ve beni çok ama çok sevdiğini söylediğinde Allahıma bir
kez daha teşekkür ettim muhteşem ailem için. Kızlarım şehir dışında okudukları
için çok yanımda olamadılar ama sürekli arayıp benim kanserle olan dansıma
eşsiz bir müzik oldular. Onlar benimle konuştukça, sesleriyle tekrar ayağa
kalkıyordum. Şimdi herşey yolunda. Geriye dönüp bakıyorum 3 sene geçmiş. Ben ve
ailem, biz kanserle vals yaptık. Yalnız değilsiniz, pes etmek yok, dans etmeye
devam...
TC Münire Kalemci
Merhaba dostlarım. Bu sabah kanserle dansa nasıl
başladığımı anlatmak için geldim yanınıza. Madem herkes dost arkadaş burada,
madem acılar paylaştıkça küçülür, ben de küçülmesi adına acılarımı anlatayım
istedim size. 4 yıl önce başladım dansa. Hiçbir sebep yokken şişen boğazımı
kendimce ağrı kesiciler antibiyotiklerle geçiştirmeye çalışan aydın birisiyim
ben. Sırf okulumdan öğrencilerimden ayrı kalmamak için doktora gitmek
istemedim. Ara ara tekrarlayan şişlikler bu kez koltuk
altlarıma kasıklarıma musallat oldu. Kollarımı kaldıramaz adım atamaz duruma
geldiğim halde umursamadım. Birşeylerin ters gittiğinin farkındaydım ama inanın
kendi üstüme kondurmak istemedim. Bu durum tam 8 ay sürdü. Ara ara şişlikler
çıkıp kendiliğinden geçiyordu. Bir gün çok kötü hastalandım. Evde bayılmışım.
Apar topar hastaneye götürmüşler beni. Bir sürü test tahlil sonucu birşeylerin
ters gittiğini öğrendik. Biyopsi yapılması gerektiğini söyledi doktor.
Yalnızdım haberi aldığımda. Nedenini sordum lenfoma olabileceğimi ama kesin sonucun
biyopsiden sonra belli olacağını söyledi doktor. Şok oldum. Kimseye birşey
söylememesini tembihledim. Parça alındı o gün. Kalın bir iğne ucuyla
kasığımdaki şişlikten aldılar. Eve geldim, kafam karışık sorulara cevap veremiyordum. Sonuç
çıktı doktorum aradı görüşmemiz gerektiğini söyledi. Sesi iç açıcı değildi.
Yanına gittiğimde lenfoma olduğumu öğrendim. Ondan sonra bir sürü işlem yapıldı
vücudumda. Ultrason, mr, derin kan tahlilleri. Izdıraplı bir süreçti bu. Kesin
tanı kondu ve ben dansa başladım. 6 doz kemoterapi aldım. Ardından radyoterapi. Saçlarımı
kaybettim. Ama umudumu kaybetmedim hiç. Çocuklarım annem babam kardeşlerim
arkadaşlarım hep yanımdaydı. Manen ve madden desTeklediler beni. Bir tek eşim
uzaklaştı benden. Bu sancılı süreçte bir eşimin davranışı bir de malulen emekli
edilişim ağır geldi bana. Zaman zaman düzeliyoR değerlerim. İyileşiyorsun diyor
doktorlar. Ama üzgün olduğumda hastalanıyorum yine. Moral en iyi ilaç
arkadaşlar. Hiçbişey takmaycaksınız kafanıza. Gezin dolaşın gülün eğlenin
elinizden geldiğince. Düşe kalka hala dans
ediyorum ve onu oturtana kadar oturmaya da hiç niyetim yok. İşte
böyle. Beni dinlediğiniz için teşekkürler. Hepimiz birbirimize destek olursak
dansımızı galip bitiririz buna inanın. Sevgiler.
Tam 8 yıl oldu eşim kanserle dans edeli. Adı Yasemin. Henüz
evleneli 1 ay olmuşken teşhis koyuldu eşime kansersin dediler sanki o teşhisi
bana da koymuşlardı. Patoloji uzmanı vah vah henüz 25 yaşındasın ve geç
kalmışsın dedi yüzümüze sonuçları alırken ama kenetlendik birbirimize 6-7 hafta
olmuştu evleneli ama Adana-Ankara derken İzmirde soluğu aldık Ege Üniversitesinde
yoğun bir tedavi sürecine girdik saçlarımızı kazıttık ikimizde kemoterapi
başlayınca. Nasıl olsa uzayacaktı tekrar, evet uzun
saçlarımızla beraber gezecek eğlenecek günümüzü gün edecektik. Derken göz açıp
kapayana kadar 6 kez 3 hafta arayla kemoterapi 3 haftada ışın ve bitti yaklaşık 10 ay süren çileli tedavi!! 1 ay sonra mr çektirdik ve sonuç; kara bulutlu günler
dağılmış ve hayatımıza güneş doğmuştu çok şükür temiz çıkmıştı sonuçlar! Şimdi
ne mi yapıyoruz? Allah arka arkaya iki güzel
kız çocuğu verdi ve her günümüzden zevk almaya çalışıyor ve Allaha şükür
ediyoruz. Sizde pes etmeyin ve savaşın.
Sevgiler. Biricik eşim Yasemin Çevik'e
Zeynep Ceylan
.
Mell Mc
Çisem Ertekin
Merhabalar. Adım çisem. 19 yaşındayım. Lenfoma hastasıyım.
Çok zorluk çektim, çok ağrılarım oldu. hatta doktorlar yüzüme karşı iyileşme
şansın çok düşük dediler. Çok korktum ama hiç hastalığımı umursamadım. benimle
birlikte kemoterapi alanların hepsinin kan değerleri düştü fakat benim hiç birşeyim
olmadı. 15gün hastanede yattım ilk kemoterapiyi alınca yoğun bakımı
hazırladılar, beni oraya alırlar diye ama ilacı alınca şişliklerim indi
ağrılarım geçti. Şu an kemoterapi alınca hastaneden
eve yürüyerek geliyorum ki ilk hastalığım çıktığımda tek adım bile atamıyordum
nefessizlikten. Haftaya cuma 3. kemoterapimi alacağım tabi bu sırada çok büyük
destekçilerim oldu; nişanlım. Hastanede yattığım sürece o hep yanımda kaldı,
nişanlım öğretmen sabah erken gitmesine rağmen geceleri ağrılarımı acılarımı
dinledi. Babam hep yanımda oldu her dakika aradı iş yerinde olduğu için
yalnızca akşamları gelebildi. Kardeşimi yanıma bırakmadılar onu uzun süre
göremedim ama hissediyordum duaları beni rahatlatıyordu. Komşularım akrabalarım
hep destek oldu onlar moral verirken bana ben de onlara moral verdim çok iyiyim
diye. Komşumun kızı özlem ablam her zaman arayıp sordu yanımda oldu hep. Herşeyden
önemlisi en büyük destekcim annemd, yemeğimi ayağıma getirdi meyvelerimi
yedirdi hep yanımdaydı. Nefes problemim olduğu için her nefesimi saydı onu çok
seviyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Şuan çok iyiyim en kısa sürede
fotoğrafımı da sizinle paylaşacağım. Çok huzurluyum ağrılarım yok acılarım
dindi. Çok mutluyum, inşallah iyileşeceği, herşeyin başı moral. Mutlu olun ve
dilediğiniz herşeyi yapın hastayım deyip kesinlikle yatmayın dik durun. Herkese
teşekkürler. İYİ DANSLAR
Ülviye Yener
Altinilce Maltepe
Gülsen Roza Yıldırım
. Doktorum, .
Yağız Katarsizlar
Sabriye Gündüz
Uzunoğlu
Necmiye Fidan
Ben kanserle 2008 tanıştım, sevgili eşim cilt sıkomaz
hücreli karsinom olduğu vakit, eşimin yanak içinde çıktı. Bize denilen, ağır
ilerleyen bir tür, ameliyattan sonra birşey kalmayacak dediler ama 1 buçuk sene
sonra kasık lef bezlerine sıçradı. O yatağe düştüğü an ben de meme ca oldum. Bir
yerde eşim bir tarafta ben kemoterapi görüyorduk ama herşeye rağmen ayakta
durmaya çalıştım Çünkü onun üzülmemesi gerekiyordu. Bir de 15 yaşındaki oğlum
daha küçücüktü, çaresizce acımı tek başına karşılıyordum. 6 ay kemo gördüm ama eşiminki geç kalmıştı ve lam oluşmuştu.
Kemiklere vurdu ve eşimi kaybettik ama arkada çok genç daha 16 yaşında bir
çocuk kaldı. Onun için Allahıma çok dua ettim ediyorum, şükürler olsun 2009da
ameliyat oldum. 4 senedir savaşıyorum. Rabbim ne kadar ömür biçtiyse o kadara
kadar gideceğim, bunu da biliyorum. Dilerim Allah kimseye bu hastalığı vermesin
her şeyiyle zor korku içinde yaşamak çok zor. ALLAH KİMSEYİ SEVDİKLERİNLE
SINAMASIN ÇARESİZLİK ÇOK ACI VERİYOR BÜTÜN HASTALARA ŞİVA DİLİYORUM İYİ GÜNEŞLİ
GÜNLER SİZLERİN OLSUN HOŞÇAKALIN.
Kamer Gülen Erte
SELAM ARKADAŞLAR BEN KAMER. BUNLARI YAZMAK GERÇEKTEN O
KADAR MUTLULUK VERİCİ BİRŞEY Kİ, ALLAHA ŞÜKÜR. Ben yumuşak doku tümörünü
eskiden taşıyan biriyim ama artık o mikrobu yenmekten ve vücudumdan atmakdan
mutluluğumu ifade bile edemem. Ailem, akrabalarım arkadaşlarım bu konuda o
kadar yardımcı oldu ki ben bunu yenmek için kendimden çok onlara bir vefa borcu
olarak düşündüm. Yaklaşık altı aydır uğraşıyorum ve mutlu sona radyoterapi
bitiminde yani 20 gün sonra Allahın izniyle mutlu
sana ulaşacağım. Ben hep şunu söyledim ben
KANSERLİ DEGİL SERKANLIYIM ve bu mikrop en fazla 200 gr ben
Neslihan Aytuğ
Çoklar
Merhaba sayfanızın uzun zamandır takipçisiyim ama şimdiye
kadar sadece yazılanları okumak ya da bazı yazıları beğenip paylaşmaktan
ibaretti takipçiliğim. Bugünse birşeyler yazmak geldi içimden. Annemi bu melun hastalıktan dolayı
kaybedeli tam 13 gün geçti. Acısı daha ilk gün ki gibi, biliyorum zamanla bunu
da atlatacağız. Biz bu hastalığa yakalandığımız günden beri annem de dahil hiç
bir zaman NEDEN yada NİÇİN BİZ demedik. Çünkü bunun bir çözüm olmadığının
farkındaydık, kuzumun bu hastalığa yakalanması ve
gidişi 2,5 yıl süre zarfında oldu, çok zor bir ameliyat ve hastane sürecinden
sonra muhteşem bir 1,5 sene geçirdik. Mevlamın bize verdiği bu (kısacık
diyeceğim) sürede annem hayatını yeniden doğmuş ve 12 yaşında kalmış bir kız
çocuğu gibi o kadar mutlu geçirdi ki, bizim zaman zaman gece yastıklara kapanıp
ağladığımız dönemlerde bile o hayata gülerek ve pozitif bakmayı bildi. Bize her
zaman; hayat yaşanacak kadar güzel, asla birbirinizden ayrılmayın derdi. Şimdi
onun dediği gibi bizde hayata gülerek bakmaya çalışıyoruz. Benim annem rektum
kolon kanseriydi bazen öyle şeylerle karşılaştık ki radyoterapi ve kemoterapi
dönemlerimizde Allaha bu hastalığın kötünün iyisini bize verdiği için
şükrettik. Evet sürecimiz kısa idi ama annem açısından dolu dolu geçti. O hayatının
son anına kadar çok mutlu yaşadı, benim için bu hastalığa yakalanan ve onunla
yaşamak zorunda kalan tüm hastalar ve yakınları Mevlamın özel seçmiş olduğu
kişiler, bizler seçilmiş insanlarız. Evet çok acı, evet çok zor, zaman zaman
kahrolunup belki de isyan edilebiliniyor ama ne olursa olsun ister annemiz
babamız herhangi bir yakınımız ya da kendimiz olalım hayatı dolu dolu hakettiği
gibi yaşamayı öğreniyoruz. Bu hastalıktan dolayı şifa bekleyenlere Mevlam
şifalar yakınlarına da sabır ihsan eylesin inşallah. Benim KAHRAMANIM da sensin
ANNEM.
Handan Derya
Meryem Bulut
Sabahattin Yeşiltepe
Eşim 2003 yılında meme kanseri oldu, biyopsiden o raporu
alınca dünyamız yıkıldı eşime söyleme konusunda tereddüt yaşadım.
Arkadaşlarımız sağ olsun o gün bizi yalnız bırakmadılar. Hep beraber eşimin
haberi olmadan söyleyememenin acısı içersinde yemek yedik. Sabah hep beraber doktorumuzun
yanına gittik, hastalığımı doktor söyledi. Eşim biraz şaşkın o zaman göğsümün
tamamını alın dedi, doktorumuz seni kurtarırız korkma diye eşimi telkin etmeye
çalıştı. Çok nitelikli hastası ile diyalog kurmasını
bilen muhteşem bir doktorumuz vardı. Eşimin bu hastalığı atlatmasında payı çok
çok büyük bildiğiniz gibi ameliyattan sonra her şey başlıyor, kemoterapi radyoterapi
en zor dönemler biz ailecek bu hastalığı yeneceğiz dedik eşime hastalığı
süresince yardımcı olduk. Onu seviyordum kaybetmek istemiyordum. Bu hastalığın
sevgi ile başarılı olacağına inancım sonsuzdu. Hep yanında olmaya tedavi
zamanlarındaki hırçınlığını kızgınlıklarını hoşgörü ile karşılamaya çalıştık
çocuklarımla beraber. Oğlum bir gün bana, baba sen anneni 40 yaşında kaybettin
ben 16 yaşındayım kaybetmek istemiyorum dedi, duygulanmamak elde değil. Korkma
annen güçlü birisi yenilmez dedim. Hala o sözler aklımdan çıkmıyor. Kemoterapi
uygulandığı zaman biz evde elimizden geldiği kadar onu hoş tutmaya çalışıyorduk.
Arkadaşlarım sağ olsun ev işlerinde bize çok yardımları dokundu. Onara ne kadar
teşekkür etsek azdır. Radyoterapi işlemleri de bittikten sonra doktorumuz (Baha
Zengel, ona çok şey borçluyuz hayata tutunmamıza yardımcı oldu, İzmir Bozyaka
hastanesinde görev yapıyor) çok başarılı bir dönem geçirdiniz, benden, bilimden
kopmadan istediğiniz bitki çeşitlerini deneyin ama danışın dedi. Biz de aynı
onun dediği gibi yaptık. 5 yıllık ilaç tedavisi sürdü, her yıl kontroller
yapıldı, kontroller altı aydan yıllık kontrole geçti ve doktorumuz bu yıl çok
güzel bir dahaki seneye görüşelim dedi. Belki bir daha görüşmeyiz bile diyerek
bizi sevindirdi. Biz ailecek bu illetten kurtulmak için sevgiyi seçtik, onun
başaramayacağı hiçbirşey yoktur dedik ve başardık. Şimdi daha mutluyuz, her şey
sevmekle başlar. Ben de her zaman sevdiğim eşimi kazandığım için çok mutluyum.
Hülya Çetin
Nuray Deniz Deniz
Alev Baydan
Merhaba ben Alev kanserle dansa 2013 mayıs ayında başladım.
Meme kanseri 2. evrede. sol göğsüm ve lenflerim başarılı bir ameliyatla alındı.
8 kür kemoterapi aldım ve son kürüm 3 ekimde yani dün bitti. Şimdi dansa
radyoterapi ve 5 yıllık bir ilaç tedavisi ile devam edeceğim. Bu dönemde hiç
ama hiç moralimi bozmadım zaten hocalarım harikasınız böyle karşılamanız çok
güzel diyerek beni motive ettiler ve asla kanser kelimesini bana kullanmadılar.
Kemoterapi hocam gördüğüm en sıra dışı hastasınız
dedi. Bu süreçte tabiiki canım eşim ve çocuklarım, ailem ve tüm
dostlarım beni yalnız bırakmadı. Onların varlığı ve desteği benim inancım
sayesinde onu yendim. Asla ona teslim olmadım ve olmayacağım. Çünkü hayat çok
güzel hele sevildiğinizi ve yalnız olmadığınızı bilince çok ama çok daha güzel.
Bu süreçte yanımda olan herkese sonsuz teşekkürler ve sevgiler. Lütfen sizlerde
moralinizi yüksek tutun ve ona asla yenilmeyin çünkü onu gücü bize yetmez.
Sonunda yenilen o olur. Yazmak istediğim çok şey var ama herkese kocaman
sevgiler ve danstaki yollarında acil şifalar kendiniz çok iyi bakın.
Mecit Dgn
Merhabalar arkadaşlar. Ben de 2005 yılında meme kanseri
olduğumu öğrendim. Tabiiki böyle bir
tanı konulması dünyamı yıktı. Kendi
kendime bu hastalığın moral, yaşama sevinci ve de hayatla dalga geçerek
üstesinden gelineceğine inanlardanım. Mücadeleyi
bırakmadım, sağ göğsüm alındı, lenf bezleri temizlendi. Şanslı tarafım, kanseri başlangıçta kendimin erkenden keşfetmesi,
Kemoterapi ve ışın tedavisi olmamamı sağladı.
Dünyam olan iki kızım için yaşamalıyım dedim.
Yüksek moralle kontrollerimi yaptırdım.
Hayatı çok seven, yaşam koşullarına hep güzel gözle
bakan, güçlü ve
Ülfet Aksoy
TC Gamze Özek
Merhaba sayfa dostları. Ben Gamze Özek. Kanserle dansıma 2 sene
önce başladım. İlk öğrendiğim andan itibaren ne yalan söyleyeyim 24 saat
ağladım, o gece yatıp sabah uyandığımda kendi kendime 'hayır onun beni
yenmesine asla izin vermeyeceğim 'dedim. Yapılan tetkikler sonucunda korkulacak
bir sonuç çıkmasa da yapılan pet taramasında akciğerime sıçramış olduğu ortaya
çıktı. Doktorum kemoterapi önerse de kendisinden düşünmem için izin istedim.
Ayaktayım zaman zaman öksürük nöbetlerim tutsa da zaman zaman kendimi halsiz hissetsem
de kendimi hiçbir zaman hasta moduna sokmadım. Yüzümden gülücüğümü eksik
etmedim Her zaman pozitif düşündüm. Kendimi bana ihtiyacı olan kanser hastalarına
yardım etmeye verdim. Aslen İstanbul da yaşarken ani bir kararla İzmirin Çandarlı
beldesine yerleştim buranın temiz havası huzuru bana tam bir kemoterapi modunda
iyi geliyor. Kendimi bana iyi hissettiriyor. Beni görenler kanserle dans
ettiğime bile inanmıyorlar ve tabii buda beni çok çok mutlu ediyor. Sevgili
dostla; günümüzün hastalığı olan kanseri kabul etmedim bundan sonrada etmeyeceğim.
Hayata her zaman gülümsemeye devam edeceğim. Hiç birimizin yüzünden gülücükler
eksik olmasın. Hepinize sevgiler...
Fatma Yılmaz Kılıç
Tülin Sarıbaş
Hasan Rey
Nursen Göğüş
Sultan Dursun
Meğerse biz ne
kadar çokmuşuz. Ne kadar çok gülermişiz. Ne kadar çok dans edermişiz, bu kadar
kısa sürede gülerek dans eden bu kadar insanın varlığını bilmek, onları
gülerken dans ederken görmek güç veriyor insana. Sakın dirayetinizi yitirmeyin.
Mehtap Oğuzhan
Benim annem kanser hastası ve biz bunu ameliyat esnasında duyduk.
Bütün tahlillerini tek başına yapmış ve kanında teşhis edilmiş kanser olduğu. O
an ne yaşadığını bilmiyorum. Ameliyat kapısını 6 saat bekledik ayaklarımız
ağrıdı beklemekten. Bundan 15 sene önce yumurtalığında kist vardı ve bu iyi
huyluydu. Alınacak sağlıklı bir şekilde çıkacak diye biliyordum. Kardeşlerimle
sorduk bulduk doktorun odasını. Doktor moral çok
önemli kemoterapi görecek dedi. O an kafamdan sıcak sular döküldü neye
uğradığımı şaşırdım kardeşlerime sarıldım bir şok gibiydi. Şimdi annemin 2.
kemoterapi tedavisi, çok iyi olacağına inanıyorum ve iyi de gidiyor kan
sonuçları. Yani kısacası annem hayata daha bağlı, hastalığını yenmenin
yarısındayız. Teşekkür ederim kanserle dans sitesine.
Binnaz Kırlangıç
,
Serap Sevik
KENDİMDEN ÖZÜR diliyorum. Yaşadığım süre boyunca hep
MERHAMETİMİN arkasından yürüdüm, beklentilerimi arkada BIRAKTIM. Kimseden bir
şey BEKLEMEDİM, doğrusu bu sanıyordum çünkü. Yaşadıklarımı, yaşayamadıklarımı İÇİMDE sakladım, SUSTUM. Bastırdım, olsun dedim İNSANLIK bende kalsın. Verdim, hep VERDİM karşılığını alıp alamadığıma BAKMADAN. Aslında güçlü olmak değildi istediğim ama olmak
ZORUNDAYDIM ve oldum. Kendimi hep ERTELEDİM. Kimsenin beni anlamadığını bildiğim halde hayatıma girenleri bana
verilmiş KUTSAL bir görev olarak gördüm. Herkesi
mutlu etmek zorundayım ZANNETTİM. Benim de mutlu olmam gerektiğini UNUTMUŞUM. Görevim neyse en iyisini yapmalıydım ki VİCDANIM rahat etmeliydi. Birilerinin de bana karşı GÖREVLERİ olduğunu hiçe saymışım oysa. NE YAZIK Kİ; Karşımdakilerin
EKSİKLERİNİ tamamlamaya çalışırken, onların
HATALARINI görmeye vaktim kalmamış SANKİ.
Beni ÜZMELERİNE bakmadan, karşılığında ne
ALDIĞIMA ne hissettiğime ALDIRIŞ etmeden hep
VERDİM. Kendimi nasılda UNUTMUŞUM. Unutturmuşlar
aslında. PARAMPARÇA olmuş KALBİME, doğruları
söylemeye çalışan BEYNİME, mutsuz YÜZÜME hep SUS dedim. Sen SUS. Kendime HAKSIZLIK ettim, kimseye etmediğim kadar. Kendime geldiğimde ise YORGUN, yılgın, bitkin bir köşede saklanıp ağlayan ÇOCUK olarak buldum. Ve ona elimi uzattım diyebildiğim tek şey " GEÇTİ.
" Bir daha seni kimse ÜZEMEYECEK. Şimdi
senden ÖZÜR diliyorum. Seni bu kadar HİÇE
saydığım için, insanların seni bu kadar
ÜZMELERİNE müsaade ettiğim için, seni hiç
bir zaman DİNLEMEDİĞİM için, üzerine bu
kadar SORUMLULUK yüklediğim için,
hakkın olan bütün duyguları sana YAŞATAMADIĞIM
için. Şimdi tekrar SÖYLÜYORUM. İNSANLIĞIMDAN, KALBİMDEN, DUYGULARIMDAN, ÇOCUKLUĞUMDAN, HİSLERİMDEN çok ÖZÜR
diliyorum... !
Sevinç Avcı
Sevgi Sarıgül
Hani bazen gerçekten bittim dediğiniz anlar vardır ya. O gün
ben gerçekten bittim demedim. Ne oldu bilmiyorum ama BENİM HAYATIM DEĞİŞECEK
diyebildim. Hem de çok güzel olacak. Şu an duygularıma yenilmiş durumdayım. Evet
hayatım değişti hem de çooook... Ebru ve Esra girdi hayatıma, açılan yaralarımı
beraber sardık. Kangren olanları kesip attık. Beklediğim insanlar yanımda
olmadı yada olamadı. Ama bana güç verdi bu 2 melek. Sonra ZAFERİMle zafer
kazanalım dedik ama beni yarı yolda bırakıp gitti.
Beraberinde kocaman yürekli dev AİLEM tuttu ellerimden. Mış gibi davranmaktan
yorulduğum bir gündeyim sadece. Evet hayatım gerçekten değişti. Beklentim
doğrultusunda olmasa da ciddi değişimler yaşıyorum. Bu sıkıntılı süreçte emin
olduğum tek şey beni bırakmayacaksınız biliyorum. Kanserle Dans ailem. İyiki
yanımdasınız ve yanımda olduğunuzu bilmek beni ayakta tutan tek şey. Hepinizi
çooooook seviyorum.
Zambak Kan
Şu an hayatta en önemli olan şey sizce ne? Hiç düşündünüz
mü? Mesela bazıları para diyor. Sağlık olmadıktan sonra paranın ne anlamı var
ki? Bu hayatta her şey bir çark sistemi gibi bence. Herşey anında işlerse bu
çark sistemi döner. Bunu hayatta şöyle özetleyebiliriz. Sağlık en büyük çark.
Mutluluk ondan sonraki en büyük çark ve bu böyle uzayıp gidiyor. Peki bunlar
bir bütün olmasaydı işleyebilir miydi? Hayır tabii ki de işlemezdi. Kısacası
birlik ve beraberliğin önemi üzerinde durmak
istiyorum. Birlik ve beraberlik olmasaydı kim bilir şu an nerelerde olurduk? Neden
diyeceksiniz. İlk çağlara gidelim. İnsanlar ağaç oyuklarında yaşıyorlardı. İnsanlar
bir araya gelmeseydi kültürel etkileşimler olmasaydı kim bilir biz şu an belki
de daha bilgisayarı bile icat edemezdik. Bırakın bilgisayarı ticaret, ekonomi,
diplomasi ve hayatımızın her alanına etki ederdi. Atalarımız bakın birliğe
birkaç atasözü söylemişler: ’’Bir elin nesi var iki elin sesi var’’,
‘’Birlikten kuvvet doğar’’ gibi pek çok atasözümüz vardır. Sonuç olarak diyorum ki; Dansçı arkadaşlarım ellerimiz
ellerimizin üstünde ve hep birlikte oluşturduğumuz mutluluklarla daha sağlıklı
ve mutluluk dolu günlere kanat çırpacağız. Ve mutluluk danslarını bulutların
üstündeymiş gibi yapacağız. Sadece inanın. Sağlık ve mutluluk dolu her ana...
Nur Sancak
Sevgili kanserle dans edenler ve yakınları, kimse kanseri,
evinin içinde en yakınlarını veya kendisini yakalamadan tam olarak anlayamaz.
Ben canlarımı annemle babamı 20 gün ara ile kanser illetinden kaybettim. Bu
acılı ve zorlu süreçte (yaklaşık iki sene) çok zor zamanlar acılar geçirdim.
Onların gözlerimin önünde eridiklerini gördüm. Kemoterapinin sonuçları ile
açılan yaralarını, nefes alamamalarını, her gün her dakika ölümün gelişini
izledim 13 yaşımdaki oğlumla ve hiçbir şey yapamamanın
acısını yaşadım, ben de onlarla öldüm, kendimi soyutladım duygularımı
köreltmeye çalıştım. Çok yıprandım ama hayat devam ediyor. Eğer kanser hastası
yakını olan ve bununla yaşaması gereken biriyseniz ve konuşacak danışacak
birini ararsanız lütfen bana mesaj atın. Bir iki tavsiyem, belki size iyi
gelecek bir yolu beraber bulabiliriz. Sevgili kanserli hasta yakınları siz iyi
olun ki onlar da kendilerini iyi hissetsinler.
Fadime Tepecik
Reyhan Bulut
Mehdi Velayati
Gülseren Fatma Özgür
TC Seviye Çetindoğan
Küsmedim hayata, yaşama, kadere ve insanlara. Sadece biraz
kırıldım. Yıkılmadım savaştan, kavgadan ve dertlerden. Sadece biraz yaralandım.
Vazgeçmedim hayallerden, umutlardan ve yarınlardan. Sadece biraz erteledim. Unutmadım sevgiyi ve mutluluğu. Sadece zamana bıraktım.
Çapulcu Ayşin Kasap
Atalay
Özlem Tekin Akarken
Şule Mutluay
Bende dansımı anlatmak istedim.b Birçok dans hikayesini
okudum,rahatladım. Benim de bir katkım olursa ne mutlu bana. Şunu bilin yılmak
yok, mücadeleye devam, yaşamak güzel çünkü. İnsan hayatı boyunca beklemediği şeylerle
karşılaşabiliyor, aklının ucundan bile geçmeyen sözler, duymayı düşünmediği bir
haber, başına gelebileceğini düşünmediği hastalıklar. Bir gün rutin bir doktor
kontrolünde sağ göğsümde bir kitle olduğunu
öğrendim. Eşim yanımda yoktu, bu haberle şok olmuştum, çok ağladım. Arkadaşlarım
yalnız bırakmadılar. 2 gün sonrada eşim geldi yanıma. Hemen biyopsi yapıldı,
sonuç kesinleşti; 3.evre meme ca. Bayağı ilerlemişti, lenfime sıçramıştı ama
ben yeni farkına varmıştım. Cerrah kuzenim Burak Çulhaoğlu’nun yönlendirmesiyle
gereken bütün testler, filmler çekildi. Hemen ameliyat olmama karar verdi. O
göğüs alınıp herşey temizlenmeli dedi. Ama ben korkuyordum, neden hepsi
alınmalıydı, sadece kitle neden alınmıyordu. Bu arada başka doktorlara da
gösterdik onlar da sadece kitleyi alacaklarını söylediler. İki farklı karar
vardı, benim için zor olan. Hemen karar vermem gerekiyordu. Burak abimin sözünü
dinleyerek hepsinin alınmasına karar verdim. 5 nisan 2013 mamografi, ultrasonda
çıkan 2 santimlik kitleden 17 nisan 2013 ameliyat olarak kurtuldum. Ve bu 4
santimmiş, sağ göğsüme yayılmış, bir lenfime sıçramış. Burak abicim güzelce
temizlemişti herşeyi. Bir gece hastanede yattım, sonra taburcu oldum. Çok çabuk
ayağa kalktım. Yanımda eşim, kızım, annem, kayınvalidem, dostlarım, arkadaşlarım,
tüm sevdiklerim ve beni sevenler vardı. Duyanlar arıyor, yanıma geliyor, bana
destek oluyorlardı. Telefonlarım susmadı. Herkes iyileşeceksin diyordu. Önceleri
her telefonda anlatırken ağlıyordum, artık ağlamamaya başladım. Ameliyat
olmuştum, bu illeti atmıştım vücudumdan. Annemle kayınvalidem bana dönüşümlü
olarak baktılar, evde temizliğimi yapan bayan da vardı. Hiçbir iş yapmadım, herşey
önüme geliyordu, moralim yerindeydi, sevdiklerim yanımdaydı. Evet 3 hafta sonra
8 Mayıs 2013 dikişlerim alındı. İkinci şoku da o zaman yaşadım, bir memem
yoktu, bir bayan için olabilecek en kötü şey. Alındığını biliyordum ama görmek
beni kötü etkilemişti, gözlerimden yaşlar akmasına engel olamadım, hüngür
hüngür ağladım. Burak abi beni bir psikologa yönlendirdi, tavsiye ettiği bir
ilacı kullanmaya başladım, hala da kullanıyorum. Böylece bu şoku da atlatmıştım.
Kemoterapi sürecimde Onkoloğum Taflan Salepçi ile görüşmemiz sonucunda 8 kür
kemoterapi yapılmaya karar verildi. 2 gün sonra 10 Mayıs 2013 de ilk
kemoterapimi aldım. Bir gün öncesinde can dostum arkadaşım Ayşenim evinde bütün
arkadaşlarımı toplayarak bana sürpriz parti hazırlamış. Aydancığımın da kahkaha
terapisiyle beni kahkahalarla ilk kemoma gönderdiler. 4 saate yakın bir ilaç
alımıyla biraz yorgun olsam da mutluydum. Eşim dışarda beklemişti beni, evimize
döndük. Biraz bulantım vardı, biraz kokulardan etkilendim ama çok da kötü
olmadım, iştahımda kesilmedi, neyi canım istediyse onu yedim. Uzun gür saçlarım
vardı, hala dökülmemişti, aaaa dökülmeyecek galiba saçlarım diye seviniyordum. 2
haftanın sonunda saçlar dökülmeye başladı. Kuaföre gidip kısa küt kestirdim. 2
gün sonra banyoda fırçaya tomarla saçlarımın geldiğini gördüm, bir yıkılma
daha, hepsi dökülecekti anlaşılan. Sonra eşim hepsini kesti, keltoş olmuştum, kafamın
yapısı güzelmiş, çukur mukur yokmuş. Bu arada kimselere sarılıp öpemedim, mikrop
kapmayım diye ama kızımı öpüyordum. Herkes etrafımdaydı, yanımdaydı. Bir iki derken 21 günde
bir aldığım 8 kür kemoterapi bitmişti. 21 gün sonra 23 defa yapılması planlanan
radyoterapi başladı. Hafta içi her gün gidip geliyordum. Buna kendim arabamla
yalnız gittim geldim, rahatlıkla ve bugün 28 Kasım 2013 son radyoterapimi
aldım. 7,5 ay gibi bir sürede tedavim bitti Allahıma bin şükürler olsun. Koruma
amaçlı herceptine adlı ilaçtan 2 sini aldım. 6 kür daha alacağım. Daha sonra
rutin kontroller devam edecek. Hayat; uzun, ince, engebeli, dolambaçlı bir
yolmuş. Mevsimler gibi bazen kış, bazen yaz, bazen ilkbahar. Bu yolda yürürken
bazen tökezleyip düşebiliriz. Önemli olan ayağa kalkabilmek. Elinden tutup
kaldıranların olması “Her şerde bir hayır vardır” diyerek ders alıp yola devam
edebilmek. Yaşamanın kıymetini anlamak, canının kıymetini anlamak, sevmek, sevilmek.
Beni hep sevip yanımda olan eşim, kızım, ailem, dostlarım, arkadaşlarım sizleri
çok seviyorum. İyiki varsınız hayatımda. Annem iyiki doğurmuşsun beni, iyiki
senin kızınım. Çok teşekkür ediyorum hepinize, hep yanımda olduğunuz, hep
destek olduğunuz için. Kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum hepinize. Hayat
güzel, yaşamak güzel, sevmek güzel, sevilmek çook güzel.
Alev Baydan
Gülten Mermer
Ebru İney
Çiğdem Yayla
Ne kadar zor olursa olsun, ne kadar engebeli yokuşlar
önümüze dikilirse dikilsin yine de yaşamak çok güzel. Umutsuz kalmadan, en dipte olduğumuz
anlarda bile minicik bir umut kırıntısına tutunarak hayal kurmak ve yaşama her
zaman sımsıkı sarılmak. Aslında hayattan zevk almasını bilmek, yaşarken
mutlulukla gülümsemek, içimizdeki sevgiyi en güzel şekliyle başkaları ile
paylaşmak, yaşadığımız her anın hakkını vermek o kadar basit ki. Yeter ki
farkına varalım, yeter ki her yeni günü sevgiyle,
gülümseyerek karşılayalım. Hayat bizleri ne kadar zorlarsa zorlasın yine de her
dibe vuruşun sonrasında düzlüğe mutlaka varacağımızı hiçbir zaman unutmayalım.
Hayatın sesine kulak verelim, bizimle yaptığı sohbete katılalım. Karşımıza bir
şeyler çıkardığında, bizleri gereğinden fazla zorladığında, içindeki mesajı
almamızı beklediğini, üstelik o mesajı bizlerden başka kimsenin
anlayamayacağını fark edelim. Çünkü hayat her defasında “ BENİ YAŞA” diye
bağırıyor. Bu sesi duyan zevkli insanlardan
olalım, nefes alınan her anın değerini buram buram tadalım.
Gülderen Çevik Oçan
Nurten Gümüş
Merhaba ben Nurten. 2010 haziran ayında göğüs kanseri
olduğumu öğrendim. İlk önce ağladım, üzüldüm, ölüm geldi aklıma isyan ettim
neden ben diye. Sonra baktım ki yalnız değilim. O gün anladım pes etmek yok,
bende kanserle dans edebilirim. Önce kendim için sonra çocuklarım ve eşim için
güçlü olmalıydım. Bir senelik kemoterapi döneminde eşim, çocuklarım ve canım
ablam Tülay'ım bana yeni doğmuş bir bebeğe davranır gibi davrandılar. Ablam her
kemoretapiden sonraki iştahsızlığımla savaşırken, ben de bedenime musallat olan bu hastalıkla
dalga geçmeye çalışıyordum. Saçlarım dökülmeye başladığında üzüntüme
dayanamayan eşim seni daha da güzel bir kadın yapacağım gel diyerek saçlarımı
kazıdı. Dökülen saçlarım ve alınan göğsümden sonra bile benim canım eşim her
zaman güzel olduğumu ve beni çok ama çok sevdiğini söylediğinde Allahıma bir
kez daha teşekkür ettim muhteşem ailem için. Kızlarım şehir dışında okudukları
için çok yanımda olamadılar ama sürekli arayıp benim kanserle olan dansıma
eşsiz bir müzik oldular. Onlar benimle konuştukça, sesleriyle tekrar ayağa
kalkıyordum. Şimdi herşey yolunda. Geriye dönüp bakıyorum 3 sene geçmiş. Ben ve
ailem, biz kanserle vals yaptık. Yalnız değilsiniz, pes etmek yok, dans etmeye
devam...
TC Münire Kalemci
Hülya Güner
Merhaba dostlarım. Bu sabah kanserle dansa nasıl
başladığımı anlatmak için geldim yanınıza. Madem herkes dost arkadaş burada,
madem acılar paylaştıkça küçülür, ben de küçülmesi adına acılarımı anlatayım
istedim size. 4 yıl önce başladım dansa. Hiçbir sebep yokken şişen boğazımı
kendimce ağrı kesiciler antibiyotiklerle geçiştirmeye çalışan aydın birisiyim
ben. Sırf okulumdan öğrencilerimden ayrı kalmamak için doktora gitmek
istemedim. Ara ara tekrarlayan şişlikler bu kez koltuk
altlarıma kasıklarıma musallat oldu. Kollarımı kaldıramaz adım atamaz duruma
geldiğim halde umursamadım. Birşeylerin ters gittiğinin farkındaydım ama inanın
kendi üstüme kondurmak istemedim. Bu durum tam 8 ay sürdü. Ara ara şişlikler
çıkıp kendiliğinden geçiyordu. Bir gün çok kötü hastalandım. Evde bayılmışım.
Apar topar hastaneye götürmüşler beni. Bir sürü test tahlil sonucu birşeylerin
ters gittiğini öğrendik. Biyopsi yapılması gerektiğini söyledi doktor.
Yalnızdım haberi aldığımda. Nedenini sordum lenfoma olabileceğimi ama kesin sonucun
biyopsiden sonra belli olacağını söyledi doktor. Şok oldum. Kimseye birşey
söylememesini tembihledim. Parça alındı o gün. Kalın bir iğne ucuyla
kasığımdaki şişlikten aldılar. Eve geldim, kafam karışık sorulara cevap veremiyordum. Sonuç
çıktı doktorum aradı görüşmemiz gerektiğini söyledi. Sesi iç açıcı değildi.
Yanına gittiğimde lenfoma olduğumu öğrendim. Ondan sonra bir sürü işlem yapıldı
vücudumda. Ultrason, mr, derin kan tahlilleri. Izdıraplı bir süreçti bu. Kesin
tanı kondu ve ben dansa başladım. 6 doz kemoterapi aldım. Ardından radyoterapi. Saçlarımı
kaybettim. Ama umudumu kaybetmedim hiç. Çocuklarım annem babam kardeşlerim
arkadaşlarım hep yanımdaydı. Manen ve madden desTeklediler beni. Bir tek eşim
uzaklaştı benden. Bu sancılı süreçte bir eşimin davranışı bir de malulen emekli
edilişim ağır geldi bana. Zaman zaman düzeliyoR değerlerim. İyileşiyorsun diyor
doktorlar. Ama üzgün olduğumda hastalanıyorum yine. Moral en iyi ilaç
arkadaşlar. Hiçbişey takmaycaksınız kafanıza. Gezin dolaşın gülün eğlenin
elinizden geldiğince. Düşe kalka hala dans
ediyorum ve onu oturtana kadar oturmaya da hiç niyetim yok. İşte
böyle. Beni dinlediğiniz için teşekkürler. Hepimiz birbirimize destek olursak
dansımızı galip bitiririz buna inanın. Sevgiler.
Fırat Çevik
Tam 8 yıl oldu eşim kanserle dans edeli. Adı Yasemin. Henüz
evleneli 1 ay olmuşken teşhis koyuldu eşime kansersin dediler sanki o teşhisi
bana da koymuşlardı. Patoloji uzmanı vah vah henüz 25 yaşındasın ve geç
kalmışsın dedi yüzümüze sonuçları alırken ama kenetlendik birbirimize 6-7 hafta
olmuştu evleneli ama Adana-Ankara derken İzmirde soluğu aldık Ege Üniversitesinde
yoğun bir tedavi sürecine girdik saçlarımızı kazıttık ikimizde kemoterapi
başlayınca. Nasıl olsa uzayacaktı tekrar, evet uzun
saçlarımızla beraber gezecek eğlenecek günümüzü gün edecektik. Derken göz açıp
kapayana kadar 6 kez 3 hafta arayla kemoterapi 3 haftada ışın ve bitti yaklaşık 10 ay süren çileli tedavi!! 1 ay sonra mr çektirdik ve sonuç; kara bulutlu günler
dağılmış ve hayatımıza güneş doğmuştu çok şükür temiz çıkmıştı sonuçlar! Şimdi
ne mi yapıyoruz? Allah arka arkaya iki güzel
kız çocuğu verdi ve her günümüzden zevk almaya çalışıyor ve Allaha şükür
ediyoruz. Sizde pes etmeyin ve savaşın.
Sevgiler. Biricik eşim Yasemin Çevik'e
Zeynep Ceylan
.
Mell Mc
Çisem Ertekin
Merhabalar. Adım çisem. 19 yaşındayım. Lenfoma hastasıyım.
Çok zorluk çektim, çok ağrılarım oldu. hatta doktorlar yüzüme karşı iyileşme
şansın çok düşük dediler. Çok korktum ama hiç hastalığımı umursamadım. benimle
birlikte kemoterapi alanların hepsinin kan değerleri düştü fakat benim hiç birşeyim
olmadı. 15gün hastanede yattım ilk kemoterapiyi alınca yoğun bakımı
hazırladılar, beni oraya alırlar diye ama ilacı alınca şişliklerim indi
ağrılarım geçti. Şu an kemoterapi alınca hastaneden
eve yürüyerek geliyorum ki ilk hastalığım çıktığımda tek adım bile atamıyordum
nefessizlikten. Haftaya cuma 3. kemoterapimi alacağım tabi bu sırada çok büyük
destekçilerim oldu; nişanlım. Hastanede yattığım sürece o hep yanımda kaldı,
nişanlım öğretmen sabah erken gitmesine rağmen geceleri ağrılarımı acılarımı
dinledi. Babam hep yanımda oldu her dakika aradı iş yerinde olduğu için
yalnızca akşamları gelebildi. Kardeşimi yanıma bırakmadılar onu uzun süre
göremedim ama hissediyordum duaları beni rahatlatıyordu. Komşularım akrabalarım
hep destek oldu onlar moral verirken bana ben de onlara moral verdim çok iyiyim
diye. Komşumun kızı özlem ablam her zaman arayıp sordu yanımda oldu hep. Herşeyden
önemlisi en büyük destekcim annemd, yemeğimi ayağıma getirdi meyvelerimi
yedirdi hep yanımdaydı. Nefes problemim olduğu için her nefesimi saydı onu çok
seviyorum. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Şuan çok iyiyim en kısa sürede
fotoğrafımı da sizinle paylaşacağım. Çok huzurluyum ağrılarım yok acılarım
dindi. Çok mutluyum, inşallah iyileşeceği, herşeyin başı moral. Mutlu olun ve
dilediğiniz herşeyi yapın hastayım deyip kesinlikle yatmayın dik durun. Herkese
teşekkürler. İYİ DANSLAR
Hilmi Çiçek
Ülviye Yener
Altinilce Maltepe
Gülsen Roza Yıldırım
. Doktorum, .
Yağız Katarsizlar
Sabriye Gündüz
Uzunoğlu
Necmiye Fidan
Ben kanserle 2008 tanıştım, sevgili eşim cilt sıkomaz
hücreli karsinom olduğu vakit, eşimin yanak içinde çıktı. Bize denilen, ağır
ilerleyen bir tür, ameliyattan sonra birşey kalmayacak dediler ama 1 buçuk sene
sonra kasık lef bezlerine sıçradı. O yatağe düştüğü an ben de meme ca oldum. Bir
yerde eşim bir tarafta ben kemoterapi görüyorduk ama herşeye rağmen ayakta
durmaya çalıştım Çünkü onun üzülmemesi gerekiyordu. Bir de 15 yaşındaki oğlum
daha küçücüktü, çaresizce acımı tek başına karşılıyordum. 6 ay kemo gördüm ama eşiminki geç kalmıştı ve lam oluşmuştu.
Kemiklere vurdu ve eşimi kaybettik ama arkada çok genç daha 16 yaşında bir
çocuk kaldı. Onun için Allahıma çok dua ettim ediyorum, şükürler olsun 2009da
ameliyat oldum. 4 senedir savaşıyorum. Rabbim ne kadar ömür biçtiyse o kadara
kadar gideceğim, bunu da biliyorum. Dilerim Allah kimseye bu hastalığı vermesin
her şeyiyle zor korku içinde yaşamak çok zor. ALLAH KİMSEYİ SEVDİKLERİNLE
SINAMASIN ÇARESİZLİK ÇOK ACI VERİYOR BÜTÜN HASTALARA ŞİVA DİLİYORUM İYİ GÜNEŞLİ
GÜNLER SİZLERİN OLSUN HOŞÇAKALIN.
Kamer Gülen Erte
SELAM ARKADAŞLAR BEN KAMER. BUNLARI YAZMAK GERÇEKTEN O
KADAR MUTLULUK VERİCİ BİRŞEY Kİ, ALLAHA ŞÜKÜR. Ben yumuşak doku tümörünü
eskiden taşıyan biriyim ama artık o mikrobu yenmekten ve vücudumdan atmakdan
mutluluğumu ifade bile edemem. Ailem, akrabalarım arkadaşlarım bu konuda o
kadar yardımcı oldu ki ben bunu yenmek için kendimden çok onlara bir vefa borcu
olarak düşündüm. Yaklaşık altı aydır uğraşıyorum ve mutlu sona radyoterapi
bitiminde yani 20 gün sonra Allahın izniyle mutlu
sana ulaşacağım. Ben hep şunu söyledim ben
KANSERLİ DEGİL SERKANLIYIM ve bu mikrop en fazla 200 gr ben 95 kg ve bu mikrop benim
altımda ezilmeye mahkum dedim ve de öyle oldu ALLAHA ŞÜKÜR. Bu sınavda eşimin çocuklarımın ailemin arkadaşlarımın
DOKTORUM Mustafa Özdoğan MED STAR Hastanesi çalışanları kadar gerçek bir damdan
düşenin o kadar yardımı oldu ki Allah ona da bana da düşmanıma bile o zamanları
yaşatmasın (MEHMET ACAR) Bana o zamanlar desteği o kadar çoktu ki telefonla
bile yetmişti. Bir de yan yana olsak belki de o kadar biler kalmazdı o mikrop
içimde. Bana ve bu SERKAN hastalarına
yardımlarını desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
Emin olun ki biz SERKANLILAR şunu çok rahat ve
içten söylüyoruz. Kİ İYİKİ DE ÇEVREMİZDE SİZİN GİBİ İNSANLAR VAR OLDUGU SÜRECE
BİZ BU HASTALIĞI YENERİZ. SİZİ SEVİYORUZ. HAYATI
VE YAŞAMAYI DA SEVİYORUZ. SONSUZ TEŞEKKÜRLER!
Neslihan Aytuğ
Çoklar
Merhaba sayfanızın uzun zamandır takipçisiyim ama şimdiye
kadar sadece yazılanları okumak ya da bazı yazıları beğenip paylaşmaktan
ibaretti takipçiliğim. Bugünse birşeyler yazmak geldi içimden. Annemi bu melun hastalıktan dolayı
kaybedeli tam 13 gün geçti. Acısı daha ilk gün ki gibi, biliyorum zamanla bunu
da atlatacağız. Biz bu hastalığa yakalandığımız günden beri annem de dahil hiç
bir zaman NEDEN yada NİÇİN BİZ demedik. Çünkü bunun bir çözüm olmadığının
farkındaydık, kuzumun bu hastalığa yakalanması ve
gidişi 2,5 yıl süre zarfında oldu, çok zor bir ameliyat ve hastane sürecinden
sonra muhteşem bir 1,5 sene geçirdik. Mevlamın bize verdiği bu (kısacık
diyeceğim) sürede annem hayatını yeniden doğmuş ve 12 yaşında kalmış bir kız
çocuğu gibi o kadar mutlu geçirdi ki, bizim zaman zaman gece yastıklara kapanıp
ağladığımız dönemlerde bile o hayata gülerek ve pozitif bakmayı bildi. Bize her
zaman; hayat yaşanacak kadar güzel, asla birbirinizden ayrılmayın derdi. Şimdi
onun dediği gibi bizde hayata gülerek bakmaya çalışıyoruz. Benim annem rektum
kolon kanseriydi bazen öyle şeylerle karşılaştık ki radyoterapi ve kemoterapi
dönemlerimizde Allaha bu hastalığın kötünün iyisini bize verdiği için
şükrettik. Evet sürecimiz kısa idi ama annem açısından dolu dolu geçti. O hayatının
son anına kadar çok mutlu yaşadı, benim için bu hastalığa yakalanan ve onunla
yaşamak zorunda kalan tüm hastalar ve yakınları Mevlamın özel seçmiş olduğu
kişiler, bizler seçilmiş insanlarız. Evet çok acı, evet çok zor, zaman zaman
kahrolunup belki de isyan edilebiliniyor ama ne olursa olsun ister annemiz
babamız herhangi bir yakınımız ya da kendimiz olalım hayatı dolu dolu hakettiği
gibi yaşamayı öğreniyoruz. Bu hastalıktan dolayı şifa bekleyenlere Mevlam
şifalar yakınlarına da sabır ihsan eylesin inşallah. Benim KAHRAMANIM da sensin
ANNEM.
Handan Derya
Dilek Demirhan
Meryem Bulut
Ayşegül Turcan
Sabahattin Yeşiltepe
Eşim 2003 yılında meme kanseri oldu, biyopsiden o raporu
alınca dünyamız yıkıldı eşime söyleme konusunda tereddüt yaşadım.
Arkadaşlarımız sağ olsun o gün bizi yalnız bırakmadılar. Hep beraber eşimin
haberi olmadan söyleyememenin acısı içersinde yemek yedik. Sabah hep beraber doktorumuzun
yanına gittik, hastalığımı doktor söyledi. Eşim biraz şaşkın o zaman göğsümün
tamamını alın dedi, doktorumuz seni kurtarırız korkma diye eşimi telkin etmeye
çalıştı. Çok nitelikli hastası ile diyalog kurmasını
bilen muhteşem bir doktorumuz vardı. Eşimin bu hastalığı atlatmasında payı çok
çok büyük bildiğiniz gibi ameliyattan sonra her şey başlıyor, kemoterapi radyoterapi
en zor dönemler biz ailecek bu hastalığı yeneceğiz dedik eşime hastalığı
süresince yardımcı olduk. Onu seviyordum kaybetmek istemiyordum. Bu hastalığın
sevgi ile başarılı olacağına inancım sonsuzdu. Hep yanında olmaya tedavi
zamanlarındaki hırçınlığını kızgınlıklarını hoşgörü ile karşılamaya çalıştık
çocuklarımla beraber. Oğlum bir gün bana, baba sen anneni 40 yaşında kaybettin
ben 16 yaşındayım kaybetmek istemiyorum dedi, duygulanmamak elde değil. Korkma
annen güçlü birisi yenilmez dedim. Hala o sözler aklımdan çıkmıyor. Kemoterapi
uygulandığı zaman biz evde elimizden geldiği kadar onu hoş tutmaya çalışıyorduk.
Arkadaşlarım sağ olsun ev işlerinde bize çok yardımları dokundu. Onara ne kadar
teşekkür etsek azdır. Radyoterapi işlemleri de bittikten sonra doktorumuz (Baha
Zengel, ona çok şey borçluyuz hayata tutunmamıza yardımcı oldu, İzmir Bozyaka
hastanesinde görev yapıyor) çok başarılı bir dönem geçirdiniz, benden, bilimden
kopmadan istediğiniz bitki çeşitlerini deneyin ama danışın dedi. Biz de aynı
onun dediği gibi yaptık. 5 yıllık ilaç tedavisi sürdü, her yıl kontroller
yapıldı, kontroller altı aydan yıllık kontrole geçti ve doktorumuz bu yıl çok
güzel bir dahaki seneye görüşelim dedi. Belki bir daha görüşmeyiz bile diyerek
bizi sevindirdi. Biz ailecek bu illetten kurtulmak için sevgiyi seçtik, onun
başaramayacağı hiçbirşey yoktur dedik ve başardık. Şimdi daha mutluyuz, her şey
sevmekle başlar. Ben de her zaman sevdiğim eşimi kazandığım için çok mutluyum.
Hülya Çetin
Nuray Deniz Deniz
Aysel Tekin Ertaş
Alev Baydan
Merhaba ben Alev kanserle dansa 2013 mayıs ayında başladım.
Meme kanseri 2. evrede. sol göğsüm ve lenflerim başarılı bir ameliyatla alındı.
8 kür kemoterapi aldım ve son kürüm 3 ekimde yani dün bitti. Şimdi dansa
radyoterapi ve 5 yıllık bir ilaç tedavisi ile devam edeceğim. Bu dönemde hiç
ama hiç moralimi bozmadım zaten hocalarım harikasınız böyle karşılamanız çok
güzel diyerek beni motive ettiler ve asla kanser kelimesini bana kullanmadılar.
Kemoterapi hocam gördüğüm en sıra dışı hastasınız
dedi. Bu süreçte tabiiki canım eşim ve çocuklarım, ailem ve tüm
dostlarım beni yalnız bırakmadı. Onların varlığı ve desteği benim inancım
sayesinde onu yendim. Asla ona teslim olmadım ve olmayacağım. Çünkü hayat çok
güzel hele sevildiğinizi ve yalnız olmadığınızı bilince çok ama çok daha güzel.
Bu süreçte yanımda olan herkese sonsuz teşekkürler ve sevgiler. Lütfen sizlerde
moralinizi yüksek tutun ve ona asla yenilmeyin çünkü onu gücü bize yetmez.
Sonunda yenilen o olur. Yazmak istediğim çok şey var ama herkese kocaman
sevgiler ve danstaki yollarında acil şifalar kendiniz çok iyi bakın.
Mecit Dgn
TC Neşe Yaylim
Merhabalar arkadaşlar. Ben de 2005 yılında meme kanseri
olduğumu öğrendim. Tabiiki böyle bir
tanı konulması dünyamı yıktı. Kendi
kendime bu hastalığın moral, yaşama sevinci ve de hayatla dalga geçerek
üstesinden gelineceğine inanlardanım. Mücadeleyi
bırakmadım, sağ göğsüm alındı, lenf bezleri temizlendi. Şanslı tarafım, kanseri başlangıçta kendimin erkenden keşfetmesi,
Kemoterapi ve ışın tedavisi olmamamı sağladı.
Dünyam olan iki kızım için yaşamalıyım dedim.
Yüksek moralle kontrollerimi yaptırdım.
Hayatı çok seven, yaşam koşullarına hep güzel gözle
bakan, güçlü ve
azimli bir yapıya sahip olmam, belki de bu
hastalıkla mücadele etmemde en büyük etkendi.
İnsanları seven, neşeli insansız yapamayan, dost
canlısı sevgi dolu bir insanım. Hasta olan kader arkadaşlarıma bu konuda manevi
yardımlara dilim döndüğünce yardıma hazırım. Tanrı hepimize sağlık ve sıhhatli mutlu yaşamlar versin.
Sevgiler
Ülfet Aksoy
TC Gamze Özek
Merhaba sayfa dostları. Ben Gamze Özek. Kanserle dansıma 2 sene
önce başladım. İlk öğrendiğim andan itibaren ne yalan söyleyeyim 24 saat
ağladım, o gece yatıp sabah uyandığımda kendi kendime 'hayır onun beni
yenmesine asla izin vermeyeceğim 'dedim. Yapılan tetkikler sonucunda korkulacak
bir sonuç çıkmasa da yapılan pet taramasında akciğerime sıçramış olduğu ortaya
çıktı. Doktorum kemoterapi önerse de kendisinden düşünmem için izin istedim.
Ayaktayım zaman zaman öksürük nöbetlerim tutsa da zaman zaman kendimi halsiz hissetsem
de kendimi hiçbir zaman hasta moduna sokmadım. Yüzümden gülücüğümü eksik
etmedim Her zaman pozitif düşündüm. Kendimi bana ihtiyacı olan kanser hastalarına
yardım etmeye verdim. Aslen İstanbul da yaşarken ani bir kararla İzmirin Çandarlı
beldesine yerleştim buranın temiz havası huzuru bana tam bir kemoterapi modunda
iyi geliyor. Kendimi bana iyi hissettiriyor. Beni görenler kanserle dans
ettiğime bile inanmıyorlar ve tabii buda beni çok çok mutlu ediyor. Sevgili
dostla; günümüzün hastalığı olan kanseri kabul etmedim bundan sonrada etmeyeceğim.
Hayata her zaman gülümsemeye devam edeceğim. Hiç birimizin yüzünden gülücükler
eksik olmasın. Hepinize sevgiler...
Engin Merve Aközcan
Fatma Yılmaz Kılıç
Tülin Sarıbaş
Hasan Rey
Nursen Göğüş
Vallaha artık hayatımı sizden önce ve sizden sonra diye ikiye ayırdım, yaşamın güzelliklerini sizinle daha iyi anlamaya başladım Samsun'dan size kuçak dolusu sevgiler
Cumali Aydın
Sevgi bir etkinliktir; edilgen bir olay değildir; bir şeyin içinde olmaktır, bir şeye kapılmak değildir. Sevginin etkin özelliği, en genel biçimde şöyle tanımlanabilir; Sevgi vermektir, almak değildir. KANSERLE DANS AİLESİNE SEVGİLERİMLE
Birtürk Pelinsu Duru
Kanser olduğumu öğrendiğimde büyük şok yaşadım,hüngür hüngür ağladım buda insanca bir duyguydu,niye ben sorusunu sordum kendime defalarca ama bu çok kısa sürdü,beni seven insanlar vardı,bende onları seviyordum.Ne kendimi nede sevdiklerimi üzemezdim,kanser sevinirdi buna..12 kür kemoterapi ve ışın aldım,saçlarım döküldü aynaya baktım,çok güzel bir kafa yapısına sahip olduğumu farkettim..hiçbirzaman kendimden vazgeçmedim,kanser bana ne kadar değerli olduğumu fark ettirdi ve hayata sıkı sıkı bağlanmamı sağladı....hayat çok güzel çünkü.Hepinizi seviyorum ve yaşama sımsıkı bağlanın lütfen o bize verilen en güzel hediye,sizde benim yaptığımı yapın
Nezih Hukay Tekman
KANSERLE DANS OLURDA BU DANS MELEKSİZ OLUR MU? KANSERLE DANS GERÇEKTEN İNSAN OLMUŞ VE SEVGİYLE DOLUP TAŞMIŞ BU İKİ MELEĞİ BİZLERE GETİREN BİR UMUT GEMİSİ. ONLARI TARİF ETMEK İSTİYORUM ANCAK GÜZELLİK ADINA İYİLİK ADINA NE VARSA HEP ONLARA GİDİYOR. EBRU DİYORUM ADALET DİYOR SEVGİ DİYOR HAYAT DİYOR. ESRA DİYORUM UMUT DİYOR SAYGI DİYOR BAĞLILIK DİYOR. BU İKİ MELEK EL ELE VERDİLER BİZLERE, DANS EDEN AİLE ÜYELERİNE HEP SEVGİ ÇOK SEVGİ VERDİLER. KANSERLE DANS ONLARIN BİR OLDUĞU ZAMANDAN SONRA BAŞLAYIP BİZLERE ULAŞTI. ONLAR BİR OLDUĞU İÇİN BİZDE 'BİZ'İZ. ZATEN BEN KELİMESİ BU AİLEYE UZAK BİR KAVRAM. KANSERLE DANS İNSANA UMUT, KANSERLE DANS İNSANA İLAÇ KANSERLE DANS KANSERE İNAT EL BİRLİĞİYLE UMUTLA İNANÇLA AYNI YOLDA YÜRÜYEN SEVGİ TOPLULUĞU. KANSERLE DANSI ANLATMAYA BU İKİ MELEĞİ TARİF ETMEYE KELİMELER YETMEZ. ALLAH ONLARIN GÖNLÜNE GÖRE VERSİN. ALLAH BU AİLEDE KANSERLE DANS EDEN KARDEŞLERİMİZE SAĞLIK VERSİN. BİR TEBESSÜM EDİP KANSERE KARŞI İLK MÜCADELEYİ BAŞLATMAKTAN HİÇ VAZGEÇMEYECEĞİZ. ÇÜNKÜ BİZ SEVGİYİZ.. BİZ ''KANSERLE DANS'' AİLESİYİZ
Mecit'den... Annesi kanserle dans ediyor:
" insanlarin yardimin, sevginin bittigini dusundukleri bu dunyada cok guzel is cikariyosunuz.tesekkur ederim..."
Ayşe Çom Bilgin
esracığım ve ebrucuğum merhaba, söze nasıl başlıyacağımı bil miyorum .kanserle dans etmeye başladığımda tesadüfen sizi buldum o anki duygularımı sonraki mutluluğumu paylaşmak istedim olmadı. tesadüfen sizler sayesinde sizi takip ederken sevgi sarı gülle tanıştık ben mersinliyim onunda mersinde oturması beni mutlu etti tanıştık onun sayesinde size yazma cesaretinde bulundum sevgiciğimin sizlere çok selamı şimdi evinde dinleniyor tabiki o szizi daha iyi tanıyor. iyiki böyle bir girişimde bulunmuşsunuz sizi tebrik ederim bizi bizler gibi kanserle dans edenler anlar sizleri çok seviyorum başarılarınızın devamını dilerim kucak dolusu sevgilerle < 3
Gulbin Çevik
Kanser hastası değilim...Ama bu olmayacağım anlamına gelmez.Sizi kutluyorum..Nasılda güzel bir zincir oluştu..Yazmadan edemedim. Paylaşımlarınızı takip ediyorum. İnanın sizi kanserle dans etmeyenlerde anlıyor ve duygularınızı paylaşıyor..Mutlu sonlarla biten hikayeler dileğiyle...
Filiz Songül
Sanki deniz kenarında esen rüzgarı, gözlerin kapalı hissetmek gibi...
Ozge Deniz Arpagus
ağlayanı güldürmek ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşlarımı kahkahaya çevirdiğinizde anladım, yeniden konuşmaya yeniden gülümsemeye ve hala yaşamaya cesaretim var artık, benim için kanserle dans miladımdan sonra keşfettiğim tatlı gülüş, sonun başlangıcında seyrettiğim güzel diriliş gibi, son aşamamda geldiniz ama geç kalmadınız tam vaktinde geldiniz, tesadüfler vaktinde gelirse güzeldirya hani siz iki melek de vakitsiz gelen en tatlı tesadüflerimdensiniz. Size bir gönül borcum var çünkü kocaman bir ailem oldu. Buketim var, Bala ablam Şule ablam, Sema ablam Asiye ablam, Ekinim, Ömer, Serhat abi, Hakan abim.. Ahh Hakan abim.. Üzüntü sevinç heyecan gibi bu kadar duygu yeryüzüne nasıl sığar diye düşünürdüm hep. Ama sonra hepsini içinde barındırabilen, yazdığı her yazıda kendimi bulduğum, yazdığı o yürek yangını satırları bıkmadan defalarca okuduğum yüreğimde yer edinen bir melek o, umudumun en tatlı meleği. Siz iki meleğe gelince... Yaklaşık 11 ay oldu sizi tanıyalı, ama adınızı anmadan geçirdiğim tek bir gün bile yok. Çünkü bu yaptığınız yani başka hayatlara dokunmak bunun hakkı nasıl ödenir bilmiyorum. size defalarca mesaj yazdım hiçbirini geri çevirmediniz. Biriniz daha aklıyla yaklaştı mesajlarıma ve gerçekçi olmamı sağladı, biriniz daha duygusal yaklaştı ve bu gerçekçiliğimin tutunması gereken bir umut olduğunu öğretti. Sizi seviyorum meleklerim ''annem gibi'' ve son olarak: kanser olmak ölmek değildir, yeniden doğmaktır, içinizdeki umut kuşunu hep canlı tutun
Emine Demirel
"Yaklaşık on yıldır dans ediyoruz biz.önceleri ben hastalığımı hastalığım da beni kabullenmekte zorlandık.bir birimizle çok çetin savaşlarımız oldu.her seferinde mağlup oldu ama yılmadı.3.kez yaptığımız meydan muharebesinden tekrar mağlup oldu.
bu savaş sırasında tanıdığım iki melek her zaman yanımda oldu.onlardan güç alarak bu savaşı kazandım.bu iki melekle beraber özge,buket,stella,barış, bala ve şu an adı aklıma gelmeyen çok değerli dostlarımı tanıdım.
bu tanışmaya vesile olan sevgili KANSERLE DANS ailesine kocaman teşekkür ederim"
Semra Bazer
"Ben 11sene önce başladım bu dansa. Göğüs kanseri, meme koruyucu operasyonu 38 seans radyoterapi.. Ama geçen sene tekrarladı ve göğsümü aldılar. 8 kez kemorerapi uyguladılar.
Olsun dedim her ne kadar saçımın dökülmesine üzülmedim desemde ilk zamanlar kemoterapiden sonraları yaşanan sıkıntılar...
Bunlara içten duyduğum üzüntü yaşadığım bir olayla 'sadece ben' zihniyetimi yıktı. Henüz 14 yaşında bir kız çocuğuyla hastanede sıra beklerken tanışmam ve onun 2 göğsünün alınacağını duymam sebep oldu. Ve halime şükrettim. Neticede ben 60 yaşındayım. Hepimiz bu kanserle dans etmeyi bilmeliyiz. Öncelik moral ve kendimizle barışık olmak.
Tüm insanlığa sağlık diliyorum. Erken teşhis için hasta olmayı beklemeyelim. Hepinizi çok seviyorum. Sevgilerimle."
Asiye Yılmaz
bu sayfaya her girdiğimde bütün yazıları hiç bıkmadan okuyorum ve beni çok rahatlatıyo ben de 3 ay önce tesadüfen gördüm sayfayı bir okuyum diye başladım hala buradayım her aile bireyinden çok güzel enerji alıyorum hepsini sanki yıllar önce tanıyomuşum hissi uyandırıyo bu da güzel bi duygu hasta yakınıyım kızım dansı kaybetti çok zor günler yaşadık yaşıyoruz ama sizlerle beraber olmak güzel duygular paylaşmak acımı biraz olsun hafitletti ve sizler için ufak da olsa bir şeyler yapabilirsem çok mutlu olacağım ebru-esra ya gelince onlar o kadar iyi bir iş yapıyorlar ki anlatmaya kelimeler sayfalar yetmez allah bazı insanları özel görevlerle gönderirmiş dünyaya kendi işini yapmaları için bunlara melekler deniyo misyonları bu bize de onlarla bu yolda birlekte yürümek kalıyo dansa birlikte sonsuza kadar devam edeceğiz iyiki varsınız sizleri çok seviyorum bu arada ankaradakiler isim listesi yapacağım mesajla kimler ankarada ise yazarsa sevinirim
Seda Sancar Kayan
Sevgi dolu sayfanız her okuduğumda güç veriyor bana.... kanserle dans etmek aileden geliyor bizde... onlar (en başta canım annem) bu dansı bana birakip ayrildilar... Ben bu dansı başardım ve ara verdim... Şuan ki durum tedirgin bir bekleyiş... İyi ki varsınız...
Havin hivva rumuzdan...
Slm ben havin 20 yasındayım mide ve akciger kanseriyim 1 buçuk yıl oldu kimsenin desteği olmadı ve terapi sonuç vermedi umutsuzum artık ama sayenizde yüzüm güldü okadar iç açıcı paylaşımlarınız varki umut ışığı oluyosunuz sonsuz tşkrlerimi iletirim sagolun
Suzan Falesten
"ben 12 iki sene evvel annem öldükten sonra gögüs kanseri oldum annem yatalak olduğu için ben bu kitleyi ikibuçuk sene gizledim çünkü annem konuşmuyor kısacası bakima muhtaçtı abimle ben bir bebek gibi baktık o yüzden kitleyi saklamak zorunda kaldım bu satırları yazarken o günleri hatırliyorum ve ağlıyarak yazıyorum ben elli sekiz yaşında olmama rağmen çok çocuk ruhlu ve hassasım neyse doktora gittiğimde kitlenin uzun bir zaman bende bulunduğunu söyledim hemen tahlil yapıldı benimde hastane fobim vardı deliriyorum zannetmiştim allahtan doktorlarım çok iyiydi ameliyattan sonra iki ay radyoterapi oldum sonra ilaçlar derken bu günlere geldim dans etmeyi öğrendim şimdi sağ gösumde kücuk kitle var iki kere biyopsi oldum pazartesi günü kontrola gidicem çoook heyecanlıyım lütfen dua edin sizleri tanımasanda bişeyleri paylaşmak bana güç verdi sayın kansu yada teşekkür ediyorum"
Tugbadan...
2 melek, yeryüzündeki tüm kanser hastalarına şifa olmak için gönderildikten sonra, bizde ne korku kaldı ne de vazgeçmek.. Sizinle sevdik hastalığımızı, başa çıkmak için sevmemiz gerekmiyor mu zaten?
Inci Tuluk -
Ben aylar önce tanıdım sizi..annem için araştırma yaparken rastladım size.çaresizce yardım isterken hiç ummadığım anda aradınız beni.derdimi dinlediniz yardımcı olmaya çalıştınız.yalnız olmadığımı hissettiniz. gerçekten iki meleksiniz.annem belkide şuan son günlerini yaşıyor.şu cümleyi yazmak o kadar zor ki bir evlat için.ama sizin blogdaki insanların yaşamlarını okudukça bu hastalığın sadece bizim başımızda olmadığı ve daha kötüleri olduğunu biliyorum.çaresizlik içinde sadece bekliyorum.sizleri tanımak ve böyle bir sayfanızın olması çok güzel.insanalar için bir dayanak oldunuz.teşekkür ederim melek ablalarım...
Nezih Hukay Tekman- VAN
- Aile fertleri düşüncelerini dile getirmişler müsade ederseniz bende hislerimi paylaşmak isterim. Kanserle dans ailesine üye olmadan önce facebook aracılığıyla kanserle ilgilli bazı grup sayfalarına katıldım ancak samimiyetsiz ve sıradan buldum hoşuma gitmedi derken kanserle dans diye bir sayfa çıktı karşıma inceledim ve özellikle şu cümleler beni etkiledi. 'YA ben, ya sen, ya da sevdiğimiz kanserle dans ettik ediyoruz edeceğiz. Önceleri katılımda bulunmadım bekledim bu ara Esra Ve Ebru Hanım kim araştırdım. Kanserle dans yazdım ve birçok kaliteli bilgiye ulaştım ve dedim ki tamam burasıdır. Aile üyelerinin birbirine yazdıklarını ve samimiyetlerini gördüm imrendim benim çoğu facebookta arkadaşımla yapamadığımı burada yapıyordu insanlar. Durdukça iki meleği tanıdım görmeden aramızda bağ oluştu kanserle dans ailesiyle. Ne kadar güzel iş yapmışlar dedim ve mesaj attım kendilerine ve artık kapılar benim içinde açılmış oldu. Onlar gerçekten kalplerinde kocaman sevgi barındırıyorlar. Herkese yetiyorlar. Ben kanser hastası değilim ailemden birileride hasta değil. Ben insanım ve birgün bu durumla bende karşılaşabilirim. şimdilerde kanserle dans bende bağımlılık yapmış durumda ve hiç kopmak istemiyorum. Esra melek ve Ebru melek hayatlara ışık olduğunuz için, varlığınız için sonsuz teşekkürler. Nezih.
Ozge ARPAGUŞ- ANKARA
"Merhaba meleklerim, ben tedavimin sona ermesini umut ettiğim son ve en zor aşamada tanıdım sizi. Sona yaklaşmanın verdiği heyecan ve bunca zamanın verdiği yorgunluk birbirine karıştı bu aralar. Ama yeniden konuşmaya yeniden gülümsemeye ve hala yaşamaya cesaretim var artık. Siz iki melek ve kanserle dans ailesi miladımdan sonra keşfettiğim tatlı gülüş, sonun başlangıcında seyrettiğim güzel diriliş gibisiniz. Son aşamamda geldiniz ama geç kalmadınız tam vaktinde geldiniz, tesadüfler vaktinde gelirse güzeldir hani. Siz vakitsiz gelen en tatlı tesadüflerimdensiniz. Size bir gönül borcum var çünkü kocaman bir ailem oldu. Denizim var, Buketim var, Hakan abim.. Ahh Hakan abim.. Üzüntü sevinç heyecan gibi bu kadar duygu yeryüzüne nasıl sığar diye düşünürdüm hep. Ama sonra hepsini içinde barındırabilen, yazdığı her yazıda kendimi bulduğum, yazdığı o yürek yangını satırları bıkmadan defalarca okuduğum yüreğimde yer edinen bir melek o, umudumun en tatlı meleği. Siz iki meleğe gelince... Yaklaşık 2 ay oldu sizi tanıyalı, ama adınızı anmadan geçirdiğim tek bir gün bile yok. Çünkü bu yaptığınız yani başka hayatlara dokunmak bunun hakkı nasıl ödenir bilmiyorum. 2 aydır size defalarca mesaj yazdım hiçbirini geri çevirmediniz. Biriniz daha aklıyla yaklaştı mesajlarıma ve gerçekçi olmamı sağladı, biriniz daha duygusal yaklaştı ve bu gerçekçiliğimin tutunması gereken bir umut olduğunu öğretti. Sizi seviyorum ve bir an evvel tanışmak için sabırsızlanıyorum. Kocaman sarılıcam sizi ilk gördüğümde, anneme sarılır gibi kocaman. Ve son olarak Hakan abimin dediği gibi: kanser olmak ölmek değildir, yeniden doğmaktır."
NEVAY DAĞ, DENİZLİ
Kanserle 2 yıl önce dans etmiş çok şükür ki dans üstünlüğünü ele geçirmiş biri olarak,kanserle dans ailesiyle o zamanlar tanışmamış olmak benim için büyük bir kayıp:( Ama bu büyük kaybı tanışmamla birlikte hayatıma hiç tanımadığım 2 melek girdi diyebilirim. Yarattiklari ışık sayesinde kendimi sorgulamama , yaşadıklarımı hazmetmeye, bilgilenmeme ve en önemlisi yaşadıklarımı önce anlayıp sonra da çevreme yaşadıklarımdan yola çıkarak yardım etmeme neden oldu. Hala da etmeye devam ediyor.
Oyle yüce bir iş ki bu yapılanlar, özveriyle, yoğun tempolarının içinde, kendi sorunları ,kendi aileleri varken buna soyunmuş olmaları bir an için yorgunluğa ümitsizliğe kapıldıkları o anda; binlerce kişinin dualarını , sevinçlerini onlara getirecek ben eminim. Kendi adıma ne kadar teşekkür etsem, ne kadar minnet duysam az.
Dünyada yaşanılan onca olumsuzluk , kötülük, acılara rağmen , dünya iyilerin sayesinde ayakta kalabilmekte artık buna iyice inanıyorum. Kocaman sevgilerimi yolluyorum. Iyi ki varsınız.
sayfanız gercekten cok güzel ve konusu gereği duyarlı insanların ugrasabileceği bir alan bende annem ilk kanser oldugunu ögrendiğimde önce blog acmayı düşünmüştüm sonra buna zamanım olmadıgı için bu sayfayı acmakla yetindim blog cok daha fazla emek ister çünkü meğersem bunu benden önce düşünüp yapan birileri zaten varmış ..:)) basarılarınızın devamını dilerim..
Emrah C.
Merhaba, benim de kız arkadaşım kanserle mücadele ediyor. Sayfanızı Onun aracılığıyla buldum. Girişiminizi tebrik ediyor, amacınıza ulaşma yolunda başarılar diliyorum.
Emre Akkoç
Size sonsuz teşekkürler ki insanlara bir umut, yaşama sevinci ve bilinçlendirme adına güzel adımlar atıyorsunuz.
Emre Akkoç
Size sonsuz teşekkürler ki insanlara bir umut, yaşama sevinci ve bilinçlendirme adına güzel adımlar atıyorsunuz.
Aslı Eren
·
Merhaba Ebru & Esra Hanım,
İstanbul'dan yazıyorum size..Sayfanızı ilgiyle takip ediyorum. Hergün üye sayısı kaç olmuş diye bakmadan geçemiyorum :) Ben kanserle dans etmiyorum,çok şükür dans eden bir yakınım da yok..Ama yaptığınız iş o kadar güzel ki,takdir etmemek mümkün değil..
Belki bir faydam dokunur diye size yazıyorum..Çok fazla boş zamanım yok fakat biliyorum ki sizlerin de yok ama yine de bir şekilde yaratıp,insanlara yardımcı oluyorsunuz.Diyeceğim şu ki,eğer çeviri konusunda yardıma ihtiyacınız olursa ben buradayım :) İngilizce-Türkçe çevirilerde size destek olmak isterim.
Sevgi ve saygılarımla,
Hoşçakalın
Merhabalar,
Öncelikle böyle bir oluşum içerisinde olduğunuz için çok teşekkür ederim , insanları bu hastalıkla ilgili konuşmaya davet ederek, bilgilendirerek, morallendirerek çok iyi işlere imza atıyorsunuz.Anladığım kadarıyla amaç daha da büyüyerek etkili bir oluşuma dönüşebilmek.Bunun için Twitter'dan da bir hesap açarak bu sayfayla ilgili bilgi edindirerek çok daha fazla insana ulaşılabiriz görüşündeyim. Küçük bir tavsiye. Çok teşekkürler tekrar:)
e Dilek Ölker
Bende kanserle yakindan tanisiyorum...maalesefki biz kaybettik kanser kazandi bu olumsuz seyi dans edenleri dusunerek duvarinizda yazmak istemedim.. Ben 7 subat 2012 de annemi kaybettim over ca dan dolayi... Tedavi gordum. 20 yasndayim unv. Kaydimi dondurdum anneme baktim suan okuyorm. Ve sizin yardim etkinliklerinizde gonullu olmak istiyorum... Bu hastalikla basa cikilabilinir... Umarim bilim bununda caresini bulacaktir... İyi geceler
Öncelikle böyle bir oluşum içerisinde olduğunuz için çok teşekkür ederim , insanları bu hastalıkla ilgili konuşmaya davet ederek, bilgilendirerek, morallendirerek çok iyi işlere imza atıyorsunuz.Anladığım kadarıyla amaç daha da büyüyerek etkili bir oluşuma dönüşebilmek.Bunun için Twitter'dan da bir hesap açarak bu sayfayla ilgili bilgi edindirerek çok daha fazla insana ulaşılabiriz görüşündeyim. Küçük bir tavsiye. Çok teşekkürler tekrar:)
e Dilek Ölker
Bende kanserle yakindan tanisiyorum...maalesefki biz kaybettik kanser kazandi bu olumsuz seyi dans edenleri dusunerek duvarinizda yazmak istemedim.. Ben 7 subat 2012 de annemi kaybettim over ca dan dolayi... Tedavi gordum. 20 yasndayim unv. Kaydimi dondurdum anneme baktim suan okuyorm. Ve sizin yardim etkinliklerinizde gonullu olmak istiyorum... Bu hastalikla basa cikilabilinir... Umarim bilim bununda caresini bulacaktir... İyi geceler
14 yorum:
Ben aylar önce tanıdım sizi..annem için araştırma yaparken rastladım size.çaresizce yardım isterken hiç ummadığım anda aradınız beni.derdimi dinlediniz yardımcı olmaya çalıştınız.yalnız olmadığımı hissettiniz. gerçekten iki meleksiniz.annem belkide şuan son günlerini yaşıyor.şu cümleyi yazmak o kadar zor ki bir evlat için.ama sizin blogdaki insanların yaşamlarını okudukça bu hastalığın sadece bizim başımızda olmadığı ve daha kötüleri olduğunu biliyorum.çaresizlik içinde sadece bekliyorum.sizleri tanımak ve böyle bir sayfanızın olması çok güzel.insanalar için bir dayanak oldunuz.teşekkür ederim melek ablalarım...
hiç tanımadığınız , hiç konuşmadığınız,hiç gözlerinin içine bile bakmadığınız ama yüreğinizi , bütün sevginizi verdiğiniz bir ailem var benim KANSERLE DANS...O kadar büyük bir aile ki dünyanın her yerinden ve ortak bir diliniz olan bir aile.konumuz kanser ama paylaşımlarımız ve yüreğimiz kocaman.hep söylediğimiz gibi DANSA DEVAM...teşekkürler EBRUM ,teşekkürler ESRAM can
kardeşlerim...
hiç tanımadığınız , hiç konuşmadığınız,hiç gözlerinin içine bile bakmadığınız ama yüreğinizi , bütün sevginizi verdiğiniz bir ailem var benim KANSERLE DANS...O kadar büyük bir aile ki dünyanın her yerinden ve ortak bir diliniz olan bir aile.konumuz kanser ama paylaşımlarımız ve yüreğimiz kocaman.hep söylediğimiz gibi DANSA DEVAM...teşekkürler EBRUM ,teşekkürler ESRAM can
kardeşlerim...
merhaba,
ben aysel özcan 2011 kasım ayında vücumun bana yansıttığı sinyalleri takip ederek eşimin ısrarıyla bi takım araştırmalar yaptırdım.yaklaşık 10 gün sonra lösemi ile yüzleştim.acil hastaneye yatıp tedaviye başlamam gerekiyordu. kliniğin kapısında ziyaretçi yasak ölümcül hasta yazısını okuduğumda orayı terk ettim.kaçtım.tedavi olmak istemedim fakat öte yandan tükenmeye başladığımı hissediyordum.araştırmaya başladım gerek internet gerekse bu işin prof. larıyla görüştüm. tedavi edilebileceğine inandım. ve valizimi toplayıp uzun bir yolculuğa çıktım. ardımla 15 yaşında kızım,annem,kardeşlerim ve en büyük destekçim eşimi bırakarak.ölümle burun buruna geldim.27 mart 2012 de yoğun kemoterapi ve bir sürü yaşananları atlatıp bu kanserin ayağına çelme takıp tekrar evime kavuştum. şuan çok şükür herşey yolunda umarım tekrar aynı şeyleri yaşamam.fakat yaşarsam da en azından nasıl durmam gerektiğini çok iyi öğrendim. bu sınavda herkese başarılar dilerim.
merhaba,
ben aysel özcan 2011 kasım ayında vücudumun bana yansıttığı sinyalleri takip ederek eşimin ısrarıyla bi takım araştırmalar yaptırdım.yaklaşık 10 gün sonra lösemi ile yüzleştim.acil hastaneye yatıp tedaviye başlamam gerekiyordu. kliniğin kapısında ziyaretçi yasak ölümcül hasta yazısını okuduğumda orayı terk ettim.kaçtım.tedavi olmak istemedim fakat öte yandan tükenmeye başladığımı hissediyordum.araştırmaya başladım gerek internet gerekse bu işin prof. larıyla görüştüm. tedavi edilebileceğine inandım. ve valizimi toplayıp uzun bir yolculuğa çıktım. ardımla 15 yaşında kızım,annem,kardeşlerim ve en büyük destekçim eşimi bırakarak.ölümle burun buruna geldim.27 mart 2012 de yoğun kemoterapi ve bir sürü yaşananları atlatıp bu kanserin ayağına çelme takıp tekrar evime kavuştum. şuan çok şükür herşey yolunda umarım tekrar aynı şeyleri yaşamam.fakat yaşarsam da en azından nasıl durmam gerektiğini çok iyi öğrendim. bu sınavda herkese başarılar dilerim.
merhaba,
ben aysel özcan 2011 kasım ayında vücudumun bana yansıttığı sinyalleri takip ederek eşimin ısrarıyla bi takım araştırmalar yaptırdım.yaklaşık 10 gün sonra lösemi ile yüzleştim.acil hastaneye yatıp tedaviye başlamam gerekiyordu. kliniğin kapısında ziyaretçi yasak ölümcül hasta yazısını okuduğumda orayı terk ettim.kaçtım.tedavi olmak istemedim fakat öte yandan tükenmeye başladığımı hissediyordum.araştırmaya başladım gerek internet gerekse bu işin prof. larıyla görüştüm. tedavi edilebileceğine inandım. ve valizimi toplayıp uzun bir yolculuğa çıktım. ardımla 15 yaşında kızım,annem,kardeşlerim ve en büyük destekçim eşimi bırakarak.ölümle burun buruna geldim.27 mart 2012 de yoğun kemoterapi ve bir sürü yaşananları atlatıp bu kanserin ayağına çelme takıp tekrar evime kavuştum. şuan çok şükür herşey yolunda umarım tekrar aynı şeyleri yaşamam.fakat yaşarsam da en azından nasıl durmam gerektiğini çok iyi öğrendim. bu sınavda herkese başarılar dilerim.
Ben bu hastalık ile şubat ayında Annem in rahatsızlığı ile tanıştım.
Dünyamız kararmıştı zamanla alıştık , pozitif olmaya başladık . İyki sizi bulmuşum . Çünkü annemle yaşıyorum yüküm çok ağır, hiç bir şey yazılan çizilen gibi değil .Birebir yaşanmalı , sayfanızda bizden bir sürü şey buldum.Sizlerden güç alıyorum.
Teşekkürler- iyki varsınız
Şeyda Demir
Kanserle dans; kardeşlik simgesidir mesafelerin anlamsız oldugunun göstergesidir sıkı sıkı tutulmuş eller birbirine baglanmış yüreklerdir <3
FERİT KARAOSMAN
Ben daha yolun çok başındayım aslında 03.ekimde akciğer ca olduğumu öğrendiğimde internete saldırmıştım ve 3 gün sonra ölecekmiş gibiydim ama bu blog güzel şeylerden pozitif yazılarla doluydu 2 kemomu aldım hala bazen çöküyorum zaman zaman fakat burada yazıları okuyunca 6 ay sonra dogacak cocugumu göreceğim hatta üniversite götüreceğime inanıyorum .teşekkürler herkeze
merhaba bende meme kanseri olduğumu öğrendim 1 hafta sonra ameliyat olucam çok korkuyordum ama 2 gün önce tesadüfen sitenizi buldum 2 gündür bütün yazılanları okudum her okuduğum sayfada hayat hikayesinde gözyaşı döktüm ailem görmesin beni güçlü görsünler diye çaba sarfediyordum ama buradaki insanların hayat hikayeleri gerekse birbirlerine destekleri sayesinde artık korkmuyorum daha güçlüyüm iyiki varsınız iyiki ben buradayım çok teşekkürler
Sitede nereye yazacağımı bilemedim. umarım sesim duyulur.
son zamanlarını geçiren kanser hastalarının bir nebze olsun ağrılarının
giderildiği, moral, motivasyonun verildiği Palyatif bakım merkezi
servisi Samsun Eğitim Araştırma Hastanesinde idarece alınan karar
doğrultusunda kapatılmıştır. Psikolojisi zaten bozuk durumda olan
hastalarda servisin kapanması hastaların durumunu daha da çıkmaza
sokmuş, hastalar onkoloji hastanesinde boş yer olmadığından mecburen
evlerine gönderilmiştir.
Denebilecek ne var ki “Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı değil. Hiçbir şey kainatta olup bitenler kadar hayret vermiyor. Hiçbir şey insanı kendi iç dünyasında olup bitenler kadar hayrete sevketmiyor.”
Bazen kendinden daha önemli kişiler iin mücadele ediyorsun mesela anne için. Allah herkesin yardımcısı olsun..
site kurucularına çok tesekkurler,kaliteli bilgiler ve sosyal dayanışma için
ziya avcı
tüm uğraşlar için tesekkurler emeğinize sağlık
Yorum Gönder